anlaşma yapmak için kendilerini paralıyorlar. | Open Subtitles | حلم المدعي العام يُسلمون نفسهم لعقد صفقة |
Şüphelinizin anlaşma yapmak için aranıp aranmadığını öğrenmemiz lazım. | Open Subtitles | صحيح. والآن ينبغي علينا الوصول إلى المشتبه به لعقد صفقة |
Bir anlaşma yapmak için hazır olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | خلتكَ تكون مستعداً لعقد صفقة. |
Bu yüzden sana ulaşmak istedim, bir anlaşma yapmak için. | Open Subtitles | لهذا السبب، قررت التواصل وأرى إن كان بإمكاننا عقد صفقة |
Savunma avukatlarının anlaşma yapmak için debelenmesi çok eğlenceli ama burada olmanın sebebi bu değil. | Open Subtitles | بقدر ما أنا أستمتع بسماع محامو الدفاع ,يترجوني من أجل عقد صفقة هذا ليس سبب وجودك هنا |
Bir anlaşma yapmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لإبرام اتفاق |
Isaac, Royo anlaşma yapmak için değil seni öldürmek için orada. | Open Subtitles | (إيزاك)، (رويو) ليس هناك لعقد صفقة بل هو هناك لقتلك كان يخطط هذا مع (أيشا) |
Bir anlaşma yapmak için buradayız. | Open Subtitles | نحنُ هُنا لعقد صفقة معك |
Sizinle anlaşma yapmak için buradayım. | Open Subtitles | -أنا هنا لعقد صفقة معك |
Benimle anlaşma yapmak için yanlış günü seçtiğinize inanıyorum. | Open Subtitles | أظن أنك اخترت اليوم الخطأ لمحاولة عقد صفقة معي. |
Sen burada anlaşma yapmak için beklerken, onlar yakıyorlar,tecavüz ediyorlar ve öldürüyorlar! | Open Subtitles | إنهم يحرقون ويغتصبون ويقتلون بينما تجلس هنا منتظراً عقد صفقة معهم! |
- Bence daha iyi bir anlaşma yapmak için, ilgi çekmeye çalışıyor. | Open Subtitles | أظن إنه ينوي عقد صفقة أفضل. |