"anlaşmanın bir parçası" - Traduction Turc en Arabe

    • جزء من الإتفاق
        
    • جزءاً من الصفقة
        
    • جزءًا من الصفقة
        
    • جزء من الاتفاق
        
    • جزء من الصفقة
        
    • جزءاً من الإتفاق
        
    Bu anlaşmanın bir parçası, değil mi? Open Subtitles ان هذا جزء من الإتفاق ، صحيح ؟
    Bu anlaşmanın bir parçası. Open Subtitles هذا جزء من الإتفاق
    Onu öldürün demedim size. Bu anlaşmanın bir parçası değildi. Open Subtitles لم أقل أعدموه, لم يكن ذلك جزءاً من الصفقة
    Bu anlaşmanın bir parçası değildi. Open Subtitles هذا لم يكن جزءاً من الصفقة
    Bu anlaşmanın bir parçası değil. Open Subtitles ذلكَ لم يكن جزءًا من الصفقة
    Arabayı sürmen anlaşmanın bir parçası değil. Open Subtitles قيادتك ليست جزء من الاتفاق أنا فقط في شراكه معكي
    L yok, ve bu anlaşmanın bir parçası olduğunu. Çizilmiş kan olacaktır. Open Subtitles أنا لا أفعل هذا ، وهذا جزء من الصفقة لن يكون هناك أي سفك للدماء
    Bu anlaşmanın bir parçası değil. Open Subtitles ـ الأسئلة ليست جزءاً من الإتفاق
    Bu anlaşmanın bir parçası. Open Subtitles إنه جزء من الإتفاق.
    Bu anlaşmanın bir parçası. Open Subtitles إنّه جزء من الإتفاق.
    Ama anlaşmanın bir parçası olarak Open Subtitles ولكن جزء من الإتفاق هو:
    Bu Maria için önemsiz. Sadık olmak anlaşmanın bir parçası değildir. Open Subtitles ذلك ليس مهماً لـ(ماريا)، الإخلاص ليس جزءاً من الصفقة.
    - Daha çok benimle. - Evet. Gus anlaşmanın bir parçası olsa da. Open Subtitles بي، بي غالباً، رغم أنّ (غاس) سيكون دائماً جزءاً من الصفقة...
    London anlaşmanın bir parçası değil. Open Subtitles (لندن) ليست جزءًا من الصفقة.
    Ortak olduğunda bu, anlaşmanın bir parçası oluyor. Open Subtitles وهذا جزء من الاتفاق عندما أصبحت شريكاً
    anlaşmanın bir parçası olduğundan bunu yapamam, dostum. Open Subtitles ‫لا يمكنني فعل هذا ‫فهذا جزء من الاتفاق
    Extra yiyecek anlaşmanın bir parçası. Open Subtitles الطعام الاضافى جزء من الاتفاق
    anlaşmanın bir parçası. Meditasyon da yapmıyor. Open Subtitles هذا جزء من الصفقة ولم يتأمل أيضاً
    Yani bu anlaşmanın bir parçası. Open Subtitles ‫أعني، هذا جزء من الصفقة
    Bu yüzden sizi istedim, Bay Bauer. Bu, anlaşmanın bir parçası. Open Subtitles لهذا طلبت لقائك يا سيد (باور) إنه جزء من الصفقة
    - anlaşmanın bir parçası olduğunu söyledi. Open Subtitles كان ذلك جزءاً من الإتفاق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus