| Makinayı geri vermek için Ruslarla anlaştım bile. | Open Subtitles | لقد تفاوضت مع الروس ليعيدوها لنا |
| Carlo bankanın başına geçer geçmez başlayacak olan biraz indirim payı bırakacağımız bir ödeme planında anlaştım. | Open Subtitles | لقد تفاوضت على جدول سداد ثابت مع انخفاض طفيف في الفوائد عندما يسيطر (كارلو) على المصرف |
| bankayla 2,5 için 3,5 milyona anlaştım gör bak Manubahai banka sahipleri nasıl davranacak sana onlarla bir anlaşmam var zaten | Open Subtitles | لقد إتفقت على2,5مليونمعالبنك! أنظركيفيتصرفأصحابالمصارف"مانوبهاي" كان لدي إتفاق واضح معهم ، أن |
| Posta arabası sürücüsüyle şartlarda anlaştım. | Open Subtitles | لقد إتفقت مع سائق عربة البريد |
| - İki saat önce anlaşmak için geldi, ben de anlaştım. | Open Subtitles | كيف تعرفه؟ آتى قبل ساعتين ليعقد صفقة فمنحته واحدة |
| Emektarlar toplantısı için yeni başkanla buluşmak üzere anlaştım. | Open Subtitles | لقد عقدت اتفاق لمُقابلة الرئيس الجديد لإجتماع الخُبراء. |
| Annesiyle anlaştım. | Open Subtitles | لقد عقدت اتفاقا مع امه |
| Çinli patronla, bu iki esrarkeşten birini vereceğim diye anlaştım. | Open Subtitles | لقد عقدت صفقة مع القائد الصيني بإعطائه واحداً من المدمنين |
| İki saat önce anlaşma için geldi ben de anlaştım. | Open Subtitles | آتى قبل ساعتين ليعقد صفقة فمنحته واحدة |
| - Bende kiralık bir katille anlaştım. Senin bütün şarkılarının haklarını ele geçirdiğimde 6 albüm için yeterli olacaktı... | Open Subtitles | عقدت اتفاق مع شركه "امنست" للتسجيلات لصوتيه وبما اننى امللك حقوق توزيع كل اغنياتك |
| Renkli adamı öldürmek için onunla anlaştım. | Open Subtitles | لقد عقدت اتفاقا |
| Ahlak Masası'yla konuşmadın, ben de onlarla anlaştım. | Open Subtitles | أنت لَمْ تُتكلّمْ مع النائبِ , لذا عقدت صفقة معهم |
| FBI'la anlaştım. | Open Subtitles | لقد عقدت صفقة مع المباحث الفدرالية |