Bu yabancı yerde aileme göz kulak olacak kimse yok. Anlamıyor musun, cani? | Open Subtitles | لا ينصفهم أحد في مكان يكونون فيه غرباء ألا تفهم ذلك أيها الجزار؟ |
Ve sonra bulacağınız şey başka bir ipucu olacak. Anlamıyor musun Ben? | Open Subtitles | وهذا كل ما سوف تجده دليل آخر , ألا تفهم ذلك ؟ |
Yapamam, herkes beni tanıyor burada. Anlamıyor musun? | Open Subtitles | لايمكنني الإتصال بالدكتور لأن جميع من هنا يعرفني , ألا تفهمين ؟ |
Anlamıyor musun? O kadar ilerisini düşünemeyecek durumdaydım. | Open Subtitles | ألا ترى أنني كنتُ عاجزاً عن التفكير لهذا المدى |
Tanrı aşkına! Bu koroyla ilgili planlarım var! Anlamıyor musun? | Open Subtitles | بحق الإله أنا لدي خطط لهذه الفرقة ألا ترين |
Buradan çıkmak istiyorum. Hepimiz öleceğiz, Anlamıyor musun? | Open Subtitles | أريد الرحيل من هنا، سوف نموت ألم تفهم بعد ؟ |
Cinayet mahalinde olduğuna dair kanıt yok. Anlamıyor musun? | Open Subtitles | لا يوجد دليل على أنه كان في مسرح الجريمة، ألا تفهم هذا؟ |
Kendim de rahat olamam. Bunu Anlamıyor musun? | Open Subtitles | لا يمكنني أن أدع نفسي وشأني, ألا تفهم ذلك؟ |
Öldürülen fahişelerden daha önemli şeyler olduğunu Anlamıyor musun? | Open Subtitles | أنت و قاتلك اللعين ألا تفهم ؟ هناك أشياء أكثر أهمية |
Cinayetten, gerçek bir adamı öldürmekten bahsediyorsun! Anlamıyor musun? | Open Subtitles | أنت تتحدث عن جريمة قتل , قتل رجل حقيقى ألا تفهم ؟ |
Anlamıyor musun be adam, ön sol tekerlek patladı patlayacak, üzerine fazla ağırlık binerse dayanmaz. | Open Subtitles | ألا تفهم الإطار الأمامي ضعيف وسينفجر إن وضعنا عليه حمل ثقيل |
Anlamıyor musun. Düşündüğüm şey bizim, ve Belçika'nın geleceği! | Open Subtitles | ألا تفهمين ,اننى أفكر فى مستقبلنا و مستقبل بلجيكا ؟ |
Anlamıyor musun, hepimizin küçük yalanları ve söylenmeyen gerçekleri vardır. | Open Subtitles | ألا تفهمين, كلنها عندنا بعض تلك الكذبات الصغيرة و حديثنا الغير صادق |
Anlamıyor musun? Tanrım. Anne. | Open Subtitles | ألا تفهمين ذلك ياأمي ؟ مستعدة ؟ أنهضي وأسطعي ياأمي |
Steve, silahı ona ver. Ne yapmaya çalıştığını Anlamıyor musun? | Open Subtitles | ستيف ، أعطه البندقية ألا ترى ما يحاول القيام به ؟ |
Bildiğim her şeye sırtımı dönmüş olurum, Anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى أننى قد أدرت ظهرى لكل شئ قد عرفته فى حياتى ؟ |
Parti'nin bizim için yaptığı bu, Anlamıyor musun? | Open Subtitles | هذا ما يحاول أن يفعله الحزب لنا ألا ترى ذلك ؟ |
Bunun da ötesinde bir şey var. Sana sunmaya çalıştığı şeyi Anlamıyor musun? | Open Subtitles | لكن هذا أفضل ألا ترين ما يحاول تقديمه لك ؟ |
Anlamıyor musun senin tanrıların sadece öz yiyici yaratıklar! | Open Subtitles | ألم تفهم بعد؟ آلهتك ليست سوى وحوش نُسغ |
Anlamıyor musun? Bir kadının ellerinde asla güvende olamayacaksın... | Open Subtitles | الا تفهم انك لن تكون آمنا ابدا بين يديّ امرأة ؟ |
Anlamıyor musun, artık sana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | الا تفهمين ؟ انا لا احتاجك بعد الان |
Anlamıyor musun Debra? 2008'de Başkanlığa adaylığımı koymaya niyetliyim. | Open Subtitles | ألم تفهمي يا ديبرا أعتزم أن أكون ألرئيس في 2008 |
Bunu nasıl söyleyebilirsin, bunun ne demek olduğunu Anlamıyor musun? | Open Subtitles | كيف يمكنك ان تقول هذا؟ ألا تدرك ماذا يعني هذا؟ |
İki defadır etrafında dönüyoruz. Anlamıyor musun, Rodg? | Open Subtitles | لقد بحثنا هنا مرتين أنت لا تفهم يا رودج؟ |
Şu ebeveyn intiharı meselesi seninle ortak noktamız, Anlamıyor musun? | Open Subtitles | الا ترى أننى وأنت لدينا نفس موضوعة إنتحار الاباء ؟ |
Hâlâ bu kız için didindiğine inanamıyorum. Oraya asla geri dönmeyeceğimizi Anlamıyor musun? | Open Subtitles | لا أصدق أنك لا زلت تحب تلك الفتاة ألا تعرف أننا لن نعود إلى هناك قط؟ |
Ama o, Tino. Herkes ona sahip olabilir. Anlamıyor musun? | Open Subtitles | ولكن يُمكن لأي شخص الحصول عليها هل تفهم ذلك ؟ |
Bunu Anlamıyor musun, zaten yaralanacaktı sen olsan da olmasan da. | Open Subtitles | ألا تفهمي أنها كانت ستصاب سواء كنتِ معها أو لا |