Değerimi anlamadılar. Ama şimdi anlıyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يريدون ان يفهموا قيمتى لقد فهموها الان |
Kanlı iz iki ay boyunca Şehir Polisinin elindeydi, onlar da anlamadılar. | Open Subtitles | شرطة المدينة كانت لديها هذه الطبعة الدامية منذ شهرين و لم يفهموا منها شيئا |
Küresel savaşın ve terörün sadece bizim gibi güçlerle kazanabilineceğini bir türlü anlamadılar. | Open Subtitles | فلم يفهموا من أن الحرب العالمية على الإرهاب ستنتصر فقط بقواتٍ كقواتنا |
Perdeler arkasındaki büyücü olduğumu anlamadılar. | Open Subtitles | إنهم لم يدركوا أني الرجل الذي يقف خلف الستار،المعالج |
Bir yerde açık büfe gibi... etleri yığdıklarını anlamadılar. | Open Subtitles | لم يدركوا أنهم يقومون بجمع اللحوم في مكان ما مثل بوفيه مفتوح |
Arayıp şikayet ettim ama beni anlamadılar. | Open Subtitles | ولقد حاولت الاتصال لتقديم شكوى ولكنهم لم يفهموني |
Dediler ki... Ah, sanırım anlamadılar. | Open Subtitles | حسنا ، لقد قالوا أنهم لم يفهموها تماما |
Aynı olduğumuzu hiç anlamadılar. Biz birbirimize aitiz. | Open Subtitles | لم يفهموا أننا متشابهان أننا خلقنا لبعضنا |
Aynı olduğumuzu hiç anlamadılar. Biz birbirimize aitiz. | Open Subtitles | لم يفهموا أننا متشابهان أننا خلقنا لبعضنا |
İlk başlarda insanlar gerçekten ne olduklarını anlamadılar. | Open Subtitles | البشر الأوائل في الواقع لم يفهموا ما كانوا. |
Bunu söylemek için neden bu kadar beklediğimi anlamadılar. | Open Subtitles | لم يفهموا لماذا إنتظرت مطولاً لأقول شيء بشأن الأمر. |
1988'de anlamadılar, şimdi de anlamıyorlar. | Open Subtitles | هم لم يفهموا ماذا حصل في 1988 وهم لا يفهمون ذلك الآن |
Dünya Bankası yöneticilerine vatandaşlar için örnek bir resepsiyon salonu kurma projem için finansal destek istediğimi - bunu tam da günlük yolsuzluğa karşı savaşmak için istediğimi söylediğimde beni anlamadılar. | TED | عندما أخبرت مدراء البنك الدولي أنني أريد تمويلاً لمشروع بناء صالة استقبال نموذجية للمواطنين تحديداً لمحاربة الفساد اليومي المتوطن لم يفهموا فكرتي |
Ve Jennings ile diğer adam bunu anlamadılar. | TED | و جينينجس والرجل الآخر لم يفهموا ذلك. |
Seni ne çok sevdiğimi hiç anlamadılar. Sanki benim canlı oyuncak bebeğim gibiydin. | Open Subtitles | لن يدركوا مدى حبّي لكِ أبدا، أنتِ كنتِ كدميةً عزيزة ليّ. |
Ama bunun gerçekte ne kadar zor olacağını anlamadılar. | TED | لكنهم لم يدركوا كم ستكون حياتنا قاسية. |
Asit kültürünün gizemli çöküşünü hiç anlamadılar. | Open Subtitles | الذين لم يدركوا أبداً المغالطةالقديمةلثقافةالمخدرات... |
Vampirler bir insanı takip ettiğini anlamadılar... | Open Subtitles | مصاصي الدماء لم يدركوا أنك تلاحق بشراً |
Haklarını vermek gerekirse beni hiç anlamadılar. | Open Subtitles | أن تكون خائفا منهم. ببساطة هم لم يفهموني |
Beni anlamadılar bile. | Open Subtitles | هم لا يفهموني أصلاً |
Beni hiç anlamadılar. | Open Subtitles | هم لم يفهموني قط |