Gelmeyeceğini anlamadan önce parkın etrafında ne kadar tur attım hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم كم مشيت حول المتنزه قبل أن أدرك بأنه لن يأتي |
Yazları neden balıkçı yaka giydiğini anlamadan önce. | Open Subtitles | قبل أن أدرك لما هي لبست دراعة صوفية مع رقبة ضيقة في الصيف |
senin çok kibar biri olduğunu anlamadan önce ana sınıfındaki çocuklar gibi aranıdığımızı anladım. | Open Subtitles | لدرجة أننا قد نبدأ بالبحث عن حضاناتٍ لأطفالنا من قبل أن أدرك حتى أنك كنت تتصرف بدافع الأدب. |
Kardeşimle irtibat kişimiz sen olduğunu anlamadan önce gerçekten bana çıkma teklif ettiğini sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقدت أنك طلبت مني حقاً الذهاب في موعد قبل أن أدرك أنا وأختي أنك الشخص المنشود |
Neden sürekli korkmuş göründüğünü anlamadan önce. | Open Subtitles | قبل أن أدرك لما هي دائماً خائفة جداً |