Dünyada en çok arzu ettiği şeyi istemekten aciz birini anlamak zor. | Open Subtitles | .... من الصعب فهم شخص عاجز كلياً ببساطة عن معرفة ما يريده |
Genç kızları anlamak zor. Sana mı kızgınlar, yoksa hep mi kızgınlar belli olmuyor. | Open Subtitles | من الصعب فهم هؤلاء المراهقات هل هم غاضبون منكِ ام هم مجرد غاضبون |
Biliyorsunuz insanlar ne düşünürlerse düşünsünler, nükleer gücün nasıl daha güvenli yapılacağını anlamak zor iş. | TED | تعلمون وبالرغم مما يعتقده الناس، أنه من الصعب معرفة كيفية جعل القوة النووية أكثر أمانًا. |
Şu günlerde ne düşündüğünü anlamak zor. | Open Subtitles | من الصعب معرفة مايدور في عقله هذه الأيام |
anlamak zor çünkü "ek olarak" diyor ama neye ek olduğunu anlayamadım. | Open Subtitles | أنه صعب الفهم لأنه يقول بالأضافة إلى لكني لا أَفهم بالإضافة إلى ماذا؟ |
Harika, sanki şimdiki halinizle sizi anlamak zor değilmiş gibi. | Open Subtitles | طبعاً، كأني أفهم لهجتكما قبل أن تثملا |
Bak belki bunu anlamak zor özellikle de bu dünyada olanlardan sonra ama sen bana çok şey öğrettin. | Open Subtitles | اصغي، ربّما يصعب فهم ذلك، بإعتباركلّما حدثلكَ بهذاالعالم.. |
- Çünkü, bunu istiyorum. Üstelik, bir ayağının çukurda olduğunu anlamak zor değil. | Open Subtitles | و لا يتطلب الأمر كثيرا ً لفهم ما يحدث , أليس كذلك ؟ |
Neden bilim dünyasına saplandığını ve tüm o hayırseverliğini anlamak zor değil. | Open Subtitles | ليس من الصعب فهم سبب شغفك للعلم والأعمال الخيرية |
Neden bilim dünyasına saplandığını ve tüm o hayırseverliğini anlamak zor değil. | Open Subtitles | ليس من الصعب فهم سبب شغفك للعلم و الأعمال الخيرية |
O kadar çok anahtar var ki bazen hangisinin ne olduğunu anlamak zor oluyor. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من المفاتيح... أحياناً من الصعب فهم ما تقوله |
Ne yaptığımı anlamak zor biliyorum, ama... | Open Subtitles | .... أعلم أنه من الصعب فهم ما أفعله , لكن |
Bu çocukların neden gözaltına alındığını neden bu kadar agresif bir şekilde sorgulandığını ve neden polisin fail ya da faillerin onların arasında olduğunu düşündüğünü anlamak zor değil. | Open Subtitles | ليس من الصعب فهم لماذا تم إحضار هؤلاء الأولاد و لماذا تم التحقيق معهم بشدة لماذا إعتقد أفراد الشرطة أنهم أمسكوا بالجاني أو بالجناة من بينهم |
ESD: Kızlık zarları birçok farklı şekil ve formda olabildiği için, bir çukurun ya da kıvrımın daha önceki bir zarardan mı oluştuğunu yoksa normal bir anatomik farklılıktan mı olduğunu anlamak zor. | TED | إ.س.د: بما أن لغشاء البكارة أشكالاً متعددة، من الصعب معرفة ما إذا كان شق أو ثنية ما به هي نتيجة لضرر سابق أو هي فقط متغير تشريحي طبيعي. |
Yaşam tarzını anlamak zor değil. İyidir. | Open Subtitles | ليس من الصعب معرفة اسلوب حياته |
Burada hangi kokuların normal olduğu anlamak zor. Bu sabah bir yere gittim. Sanki birisi yanan bir lastikle tuvalete girmiş gibi kokuyordu. | Open Subtitles | من الصعب معرفة الرائحة الطبيعية هنا من غيرها انا أقصد هذا الصباح مررت بمكان رائحته مثل رائحة شخص ذهب إلى الحمام على إطار محترق |
Bu kadar fazla hasar almışken modelini anlamak zor 80 veya 90 model olabilir. | Open Subtitles | من الصعب معرفة سنة صنعه بسبب كل هذه الأضرار ربما... من صنع منتصف الثمانينيات أو من بداية... |
anlamak zor ama inanın bana... elimden gelen bir şey yok. | Open Subtitles | أنا آسف. أعرف أنه صعب الفهم صدقني لكن لا يوجد شيء، يمكنني القيام به |
Harika, sanki şimdiki halinizle sizi anlamak zor değilmiş gibi. | Open Subtitles | طبعاً، كأني أفهم لهجتكما قبل أن تثملا |
Biliyorum, anlamak zor. | Open Subtitles | -أعلم أنه يصعب فهم ذلك . |