Bunlar insanın gözünde hayatı korkunç ve anlamsız hale getirir. | Open Subtitles | يجعل حياتك بأكملها تبدو مخيفة نوعاً ما و بلا معنى |
Bunu bir kere kabul ettiğinde, diğer bütün bilgiler ve yetenekler, saçma ve anlamsız hale geliyor. | Open Subtitles | و لكن بمجرد اعترافك بأن كل المعارف و المهارات الأخرى تصبح تافهة و بلا معنى |
Bunlar benim hemşerilerime yapılıyordu hayatımın anlamsız hale geldiğinin farkına vardım. | Open Subtitles | هكذا كان أبناء وطني وقد أدركت ان حياتي بلا معنى |
Demek istediğim, bu semptomların bir kısmına sahip olmak zihinsel bir bozukluk anlamına gelmez ve Psikologlar bir bozukluk tanımıyla ortaya çıktıklarında bunun açıklaması belli belirsiz yapılır, en sonunda etiket anlamsız hale gelir. | TED | ما أقوله هو أن المعاناة من بعض هذه الأعراض لا يشكل اضطراباً عقلياً وعندما يتوصل علماء النفس إلى اضطراب معرف بشكل غامض جداً تصبح التسمية بلا معنى. |