Ve ben de kendini toparlayabilen ve anlayışlı bir insanım. | Open Subtitles | وهذا صعب عليه ، وأنا شخص مرن ومتفهم |
Çok iyi, anlayışlı bir adam. | Open Subtitles | وكان لطيف للغاية ومتفهم |
Sen çok anlayışlı bir erkeksin. | Open Subtitles | أنت رجل متفاهم جداً إن فعلت هذا معي |
Çok anlayışlı bir Tanrıymış. | Open Subtitles | ربكِ متفاهم جداً "استغفر الله" |
- Lemon çok anlayışlı bir dost olmalı. | Open Subtitles | ليمون يجب أن تكون صديقه متفهمه جداً نعم أنها كذلك |
Bu gerçekten ender rastlanır bir durum ama, Tiffany çok anlayışlı bir yerdir. | Open Subtitles | حسناً ، أنها غير مألوفة نوعا ما ، يا سيدتي ، لكنني أعتقد أنكم ستجدون أن (تيفاني) متفهمه جداً. |
Çok büyük, göz korkutucu, sakallı bir o kadar da anlayışlı bir kral. | Open Subtitles | ملك كبير،ومخيف ومتفهم للغاية |
Bu gerçekten ender rastlanır bir durum ama, Tiffany çok anlayışlı bir yerdir. | Open Subtitles | حسناً ، أنها غير مألوفة نوعا ما ، يا سيدتي (لكنني أعتقد أنكم ستجدون أن (تيفاني متفهمه جداً |