"ansızın" - Traduction Turc en Arabe

    • فجأة
        
    • مفاجئ
        
    • فجأةً
        
    • بالعنف
        
    • فجأه
        
    • فجئة
        
    • دون سابق إنذار
        
    • وتا في
        
    ansızın delirmiş gibi gelip gelen her görevliyle flört ettin. Open Subtitles جئتي فجأة ، متوترة للغاية، وتلاطفين أي عامل تلفاز ترينه
    Ama evlerini terk ettiklerinde ansızın tüm medeniyetin sonunun geldiğini biliyoruz. Open Subtitles ولكننا نعرف أن حضارتهم كاملة انتهت فجأة عندما تخلوا عن منازلهم.
    Ve ansızın, bu plastik torba, son derece güzeldi benim için. TED وما إن علمت ذلك حتى .. فجأة غدا جميلاً جداً
    Sahte bir adı devamlı kullanman, ansızın şeytana uyma ve önceden tasarlanmamış bir hareket hikâyenle tutarlı değil. Open Subtitles الاستعمال الكثير لأسم شهرة ليس متسق مع قصتك إغراء مفاجئ وإندفاع غير متعمد
    Bu yolculukla ve muhtemelen bu deneyimle birlikte gerçekten her fotoğrafın eşsiz olduğunu anlamaya başladım. Çünkü ansızın o anda, kazanmak için zorlandığım bir şey şeydi o. TED والآن، لقد كانت هذه الرحلة وربما هذه التجربة بالتحديد عندما بدأت أشعر بالفعل أن كل صورة كنز ثمين، لأنه فجأة في تلك اللحظة، كانت شيئًا اضطررت لكسبه.
    Ve ansızın, gece ikide telefon çalardı, hepimiz yataktan kalkıp telefonun etrafına toplanırdık, çığlık atarcasına hal hatır sorardık gece saat ikide. TED ثم فجأة كان الهاتف يرن في الثانية صباحاً لنقفز كلنا ونتجمع حوله، ونحن نصرخ على الهاتف نسأل عن أحوالهم في الثانية صباحاً.
    O sene burda olan şey rüzgarın ansızın hiç beklenmediği bir şekilde esmeye başlamasıydı. TED ولكن ما حدث هذا العام أن الرياح هبت فجأة بصورة غير متوقعة
    ansızın, bambaşka biri olmayı diledi. Open Subtitles فجأة باتت تتمنى لو أنها فقط كانت شخصاً آخر
    "...gümüş ışığıyla ansızın onu yıkadı." Open Subtitles ليستحم فجأة في شعاع الفضة الذي ينتج عنها
    - Eşim geçen Kasım'da ansızın öldüğünde bana biraz para bırakmıştı ama çalışmam gerektiğini hissettim. Open Subtitles عندما مات زوجي فجأة في نوفمبر الماضي ترك لي شيئاً من المال لكني أحسست أني بحاجة لعمل عمل جيد، وشاق وكثير المطالب
    Son gösteride ansızın metni çok iyi bildiğim halde ve suflörün bu fısıldayışı. zihnime saplandı. Open Subtitles في العرض الأخير توقفت فجأة. بالرغم من أني أحفظ النص عن ظهر قلب. ثم بدأ الملقن بهمس الأسطر لي.
    ansızın gelen yarın, yarın değildir sadece. Open Subtitles فجأة بدا لي الغد كأنه ليش غداً انه اقرب الى المستقبل
    Ve ansızın, içimi kemiren ve beni korkutan şey Open Subtitles و فجأة الشيء الوحيد.. الذي أفاقني و أنا خائف منه..
    Yani, ansızın evlendin, ve bambaşka bir erkek olacak sandın. Open Subtitles أَعْني، فجأة تَتزوّجُ وأنت مُفتَرَض أن تكون .هذا الرجلِ المختلفِ كليَّاً
    Sığlıklarda ansızın Floresan balıklarına rastladık. Bu derinlikte son derece nadir görülürler. Open Subtitles منظر رائع من الزهور ظهر فجأة ضمن الوحول،من النادر رؤية هكذا منظر في هذا العمق
    Benim için tezahür, evreni bütün ihtişamı ile görüp, ansızın her şeyi kavradığın andır. Open Subtitles حسناً، في رأيي الألوهية هي عندما ترى الكون في جمال و إشراق ثم فجأة تفهم كل شيء
    Birşey 10 yıl boyunca kusursuz bir şekilde çalışırken nasıl oluyor da ansızın çalışmamaya başlıyor? Open Subtitles كيف لشيء ما أن يعمل بشكل مثالي لـ 10 سنوات ثم فجأة لم تعد تعمل مجدداً ؟
    Eski sevgilimin arabasını takip ediyordum önüme ansızın bir araba çıktı ve ani fren yapmak zorunda kaldım. Open Subtitles عندما كنت ألحق سيارة صديقتي السابقة ظهرت سيارة بشكل مفاجئ فضغطت على الفرامل بشدة
    Bir kaç dakika önce Georgina, ansızın siperime geldi. Open Subtitles منذ دقائق قليلة جاءت جورجينا فجأةً إلى خندقي.
    Ağlayıp sızlayarak değil ansızın. Open Subtitles ليس بالتذمر لكن بالعنف
    ansızın kafanıza bir şey dank ettiğinde ise "bir gün bu işten sıyrılıp kurtulamayacağım." diye düşünüyordunuz. Open Subtitles لقد أكتشفت فجأه أننى أجلس بجوار جثه بلا سيقان
    ansızın kayınvalidemler geldi. Tamam, anne! Geliyorum! Open Subtitles والدة زوجي قد قدمت فجئة , نعم إمي
    Artık kayınvalidem ansızın yemeğe gelirse onu etkilemeyi başarabilirim.'' TED "أخيرًا، أستطيع أن أبهر حماتي" "عندما تأتي لتناول العشاء معنا دون سابق إنذار."
    ansızın, Tazmanya canavarı çıkıyor, ve hatunun arkadan suratını tuttu. Open Subtitles وتا في أي مكان، وتسمانيا الشيطان القفز، الاستيلاء على وجهها من الخلف؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus