David Palmer aptal bir adam değil. Bir şeyler olduğunun farkında. | Open Subtitles | دايفد بالمر ليس رجلا غبي انه يعرف بأن هناك شيء يحصل |
Böyle bir şeyi yaparken yakalanacak kadar aptal bir büyücü tanıyor musun peki? | Open Subtitles | وهل تعرف ساحراً غبي بما يكفي لكي يقبض عليه وهو يقوم بشيء كهذا؟ |
Faturalarımı ödeyemedim ve anlarsınız işte aptal bir gençlik hatası. | Open Subtitles | انا استلمت وراء ذلك فاتوره وأنت تعلمين الشباب ،خطأ غبي |
Sana dediğim gibi, o gerçekten çok aptal bir ördek. | Open Subtitles | لكن عندها , كما اخبرتك انها بطة غبية جدا جدا |
Ne aptal bir fikir. Oynamaktan olamaz tüm bunlar. | TED | يا لها من فكرة غبية. لا يمكن أن يكون ذلك بسبب التسلية. |
Şu an aptal bir senaryoya odaklanacak durumda değilim. | Open Subtitles | لا يمكنني الاَن التركيز حول سيناريو غبيّ |
Ben düğün günü terk edilmişken tek derdiniz aptal bir bahis miydi? | Open Subtitles | اصبحت لاشئ في النهاية وكل ما يهمكم هو بخصوص رِهانٌ غبي ؟ |
Senin bölgene kaçak olarak gelecek kadar aptal bir satıcının ekibimde yeri yoktur. | Open Subtitles | أي تاجر غبي ما يكفي للصيد في منطقتك غير مرحب به في فريقي |
Bundan on yıl sonra, seni temin ederim ki 17 yaşındayken çıktığın aptal bir çocuğu değil hangi üniversiteye gittiğini önemseyeceksin. | Open Subtitles | بعد عشر سنوات من الآن، أعدكِ ستهتمين أكثر بمكان ذهابكِ في الكلية أكثر من شاب غبي واعدتيه عندما كنتي في ال17. |
Doğum günümüz için geçmişten günümüze diye aptal bir video hazırlıyor. | Open Subtitles | وهو صنع لي هذا الفيديو بأثر رجعي غبي عيد ميلاد لدينا. |
aptal bir suratın var, ama anladın. | Open Subtitles | كنت قد حصلت على وجهه غبي ، ولكن الذي تحصل عليه. |
Niyetim bu değildi. Eski bir araba enkazında yaşayan aptal bir çocuğun tekisin. | Open Subtitles | أنت مجرد فتي غبي يعيش في حطام قديم لسيارة |
Eski bir araba enkazında yaşayan aptal bir çocuğun tekiyim ben. | Open Subtitles | أنا مجرد طفل غبي يعيش في حطام قديم لسيارة |
Görüş çizgisi. Ben de aptal bir nedenden oynattığını sandım. | Open Subtitles | أوه ,خط النظر و أنا الذي ظننت أنه كان من أجل سبب غبي |
Senin bu diziye ihtiyacın yok. Sadece aptal bir melodram dizisiydi. | Open Subtitles | أنت لست بحاجة الي هذا المسلسل لقد كان مجرد مسلسل تليفزيوني غبي |
Eğer iyi tanımadığınız insanlar varsa aptal bir fikir olabilen bir fikir sunmak zordur. | TED | كما أنه من الصعب أن تتقدم بفكرة قد تكون فكرة غبية إن لم تكن تعلم الناس جيداً. |
Yani, orada bir adam ölürken, aptal bir mahkeme salonu oyunu gibi orada öylece durup bana aptalca sorular mı soracaksınız? | Open Subtitles | أتريد الوقوف هنا وطرح أسئلة غبية كما في محاكمة غبية بينما يموت أحدهم؟ |
Kimse ölmezdi, ben de aptal bir psikoloji öğrencisi olarak kalırdım. | Open Subtitles | ولن يكون أحد ميتً وسأكون فقط تلميذة علم نفس غبية ليس لديها أى تفكير يشغل عقلها سوى الاستمتاع بالوقت الجيد |
Bir kıza eğitim vermek için niçin çalışmalarımı aptal bir komiteye göstermek zorundaymışım? | Open Subtitles | لماذا أعرض نماذج من أعمالي على لجنة غبية فقط لأدرس لتلميذة عمرها 13 عام؟ |
Beni penceremin dışında aptal bir teyp ile dikilecek kadar seven biriyle çocuk yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد إنجاب أطفال من أحدٍ يحبّني كفاية ليقف خارج نافذتي حاملًا مسجّل غبيّ |
Seni stajyerleri kullanma konusunda uyarmıştım. Umarım yine aptal bir çizim değildir. | Open Subtitles | حذّرتك عن استغلال المستجدّين، من الأفضل ألاّ تكون هذه رسمة غبيّة أخرى |
Bu bir şakaydı. aptal bir şaka. Tamam. | Open Subtitles | كنت امزح ، كانت نكته كانت نكته غبيه |
Plastik aptal bir elmaya. | Open Subtitles | تفاحه بلاستيكية غبيّه |
Ben aptal hayalleri olan aptal bir kızım asla öğrenmiyorum ve çok kötü bir yalancıyım o yüzden de hep doğruyu söylerim. | Open Subtitles | أنني فتاة صغيرة وغبية ذات أحلام غبية ولن أتعلم أبداً وأنا كاذبة فاشلة، وأقول الحقيقة دائماً، أقسم لكِ |