Bilmemiz mümkün değil, bu yüzden araştırmalıyız. | Open Subtitles | ليس هناك أي طريقة للمعرفة و هذا بالضبط لماذا يجب أن نتحقق |
Evet, 30 yıl kadar önce. Onu şimdi araştırmalıyız. Benim ilgimi çekmiyor. | Open Subtitles | أجل، كان هذا منذ 30 عاماً مضوا، يجب أن نتحقق الأن. |
Şunun gibi, tamam, bu kötü ve o kötü, ve bunu da araştırmalıyız gibi birdenbire yüzlerce sorumuz vardı. | Open Subtitles | كأنك تقول، حسناً هذا سئ، ذلك سئ ونريد أن نتحقق من ذلك وفجأة كان لدينا مئات من الأسئلة |
İksir ya da sihir gibi bir şey. araştırmalıyız. | Open Subtitles | أعني كجرعة أة كتعويذة أو شيئاً علينا أن نبحث في ذلك |
Belki de etrafta büyük köpeği olan birilerini araştırmalıyız. | Open Subtitles | ربما علينا فقط أن نبحث عمن يمتلك كلباً ضخماً |
Hepsini araştırmalıyız. Üzerindeyim. | Open Subtitles | أجل، يجب أن نتحقق منهم جميعاً. |
- Hayır, Silver'ı araştırmalıyız! | Open Subtitles | لا ، يجب أن نتحقق من (سيلفـر)! |
Ailesini, mali durumunu ve hesabına nakit akışı olup olmadığını araştırmalıyız. | Open Subtitles | أعتَقد أننا يجب أن نبحث عن عائلتُه، أمواله، لنرى ما إذا كان هُناك سيُولة زائدة. |
Uçurumun diğer tarafını da araştırmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبحث على الجانب الآخر من المنحدر |
Bu adamları araştırmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نبحث في أمر هذين الرجلين. |
- Daha iyi araştırmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نبحث أكثر حتى نجد شيئاً |
Hadi.Acele etmeliyiz ve kaleyi araştırmalıyız. | Open Subtitles | هيا، يجب أن نبحث سريعاً |