Farklı alanlardan binlerce bilim insanı uzmanlıklarına telomer araştırmasını da ekledi ve bulgular hızlı arttı. | TED | الآلاف من العلماء من مختلف المجالات يفيدون بخبراتهم فيما يخص أبحاث التيلومير، وحصلنا على نتائج متنوعة. |
Giles'ın araştırmasını incele, eldivenin nasıl imha edileceğini bul. | Open Subtitles | تفحص أبحاث جايلز وحاول ان تكتشف كيف يمكن تدمير القفاز |
Finn'in araştırmasını inceliyordum. Çok ilginç bazı gözlemler yapmış. Sana gösterebilir miyim? | Open Subtitles | أهلاً، إنني أطالع في بحث فين، لقد قام بتدوين بعض الملاحظات المثيرة |
Markovic araştırmasını yaptığı Sirena del Sol Resort'un alt katlarından birinde kalıyor. | Open Subtitles | عقود إيجار ماركوفيك إحدى الطوابق الأوطأ في المصيف سيرينا ديل سول، حيث يجري بحثه. |
Bu cihaz araştırmasını sır gibi saklamak için icat edilmiş. | Open Subtitles | الهدف الوحيد من هذا الجهاز هو الحفاظ على سرّية أبحاثه |
- araştırmasını gördük. - O kadar iyi görünmek için neler yapıyorsun? | Open Subtitles | ـ لقد رأينا بحثها ـ ماذا تفعلين لتبقين بتلك الهيئة الرائعة ؟ |
Hükümetten birileri kısırlık araştırmasını bir silaha çevirmeye karar vermiş. | Open Subtitles | احد ما في الحكومة قرر تحويل بحوث العقم الى سلاح |
Ve hala kanser araştırmasını ve tedavisini temelde ilaç, ameliyat, | Open Subtitles | و مع ذلك، بحصر أبحاث و علاج السرطان بشكلٍ رئيسي باﻷدوية، و الجراحة، |
Kocamın araştırmasını devam ettirdiğinizde bunu öğrenmeyeceğimi mi düşündünüz? | Open Subtitles | طالما تكملي أبحاث زوجي، أظننتي أنّني لنّ أعلم ذلك؟ |
Tüm araştırmasını filme çekmiş. | Open Subtitles | كل ما قدمه من أبحاث لا يزال في تلك الأفلام. |
Kritik bir noktadayken bir başkasının araştırmasını üstlenmen büyük cesaret. | Open Subtitles | لديك الكثير من الشجاعة أخذ العهد بأخذ بحث شخص آخر في أشد نقاطه الحرجة |
Sahiden Andre Sandrov'un, Pierre Fargo'nun araştırmasını çaldığına inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد بأمانة بان أندري ساندروف سرق بحث بيري فاركو ؟ |
Olmaz. Geçmiş araştırmasını al ve çöpe at. | Open Subtitles | كلا، خذ كل ما قمتم به من بحث ضدها وارموه في سلة النفايات |
Birisinin onu takip ettiğine inanıyordu. araştırmasını çalacaklarını düşünüyordu. | Open Subtitles | كانمقتنعاًأن أحدمايتبعه, يحاول سرقة بحثه |
Birisinin onu takip ettiğine inanıyordu. Onun araştırmasını çalacaklarını düşünüyordu. | Open Subtitles | كانمقتنعاًأن أحدمايتبعه, يحاول سرقة بحثه |
Micheal'ın araştırmasını bırakmasının nedeni onun bile bu yaratıkları kontrol edememesiydi. | Open Subtitles | هى سبب ترك مايكل بحثه حتى هو لا يستطيع السيطرة على تلك المخلوقات |
Kendim tamamlamak için nörolojik araştırmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أبحاثه في علم العصبية لإستكمال أبحاثي. |
Elimizdeki kartuşla araştırmasını karşılaştırdıktan sonra bir geçit adresi bulmayı başardım. | Open Subtitles | بعد التمعن التام فى بحثها وكذلك مع ما لدينا أصبحتُ قادراً على تفعيل عنوان البوابة |
Hükümetten birileri kısırlık araştırmasını bir silaha çevirmeye karar vermiş. | Open Subtitles | احد ما في الحكومة قرر تحويل بحوث العقم الى سلاح |
Tucker'ın araştırmasını anlayabilmemiz için buradaki bilgileri düzene koy. | Open Subtitles | ,عملك هو تنظيم جميع البيانات هنا و تفهم بشكل تام ابحاث تكر |
Biri Blake'e benim geçmişimi araştırmasını söylemiş. | Open Subtitles | ولكن هذا امر اخر احدا ما امر بلايك ان يتحقق من خلفيتي |
Teorisini kanıtlamak için de her zamanki "araştırmasını" yapmaya başlıyor. | Open Subtitles | وقد بدأت أبحاثها المعتادة لإثبات نظريتها |
Anlaşılan siz ve kardeşiniz, onun araştırmasını çalmışsınız. | Open Subtitles | أنا أتفهم من أنك أنت و أخوك قد سرقتما الأبحاث |
Diğer entelin ölüm araştırmasını Alvarez ve Campos'a verdim. | Open Subtitles | كلفتُ (ألفاريز) و (كامبوس) بالبحث في الوفيات رفيعة الثقافة الأخرى |
Ekip ve ben, SEC'in araştırmasını sağlamak için elimizden gelenin en iyisini yaptım. | Open Subtitles | حاول فريقي و أنا, قصارى جهدنا لأقناع هيئة الرقابة على التداول بالتحقيق |