Hiç burada değildi, sadece geminin otomatik ara yüzü. | Open Subtitles | هو لم يكن هنا مطلقاً، مجرد واجهة السفينة الآلية |
Bir ara yüze ihtiyacım var. Ses ara yüzü. | Open Subtitles | سأحتاج واجهة واجهة صوتية، هيا .. |
Program ara yüzü size, yani kullanıcıya bilgisayardaki donanımı kullanma imkanı sunar. | Open Subtitles | "واجهة البرنامج" هي ما تُتيح لكم، بينما "المُستخدم" هي القدرة على التحكم بالجهاز. |
Telepatik geçiş ara yüzü, beyin matrisini kontrol ediyor. | Open Subtitles | واجهة تخاطر للتحكم في مصفوفته الذهنية |
Aslında bu, Steve Jobs'ın Mac'ın ara yüzü fikrini ve fareyi Xerox'tan ödünç aldığından beri devam ediyor. | Open Subtitles | حسنًا ,هذا يحدث باستمرار منذ أن قام (ستيف جوبز) باستعارة"واجهة نظام ماك" والسهم من (زيروكس) |
Bu beyin-bilgisayar ara yüzü, Mickey gibi elleri ve ayakları felç olan kişilere robot protez imkânı sağlayan yeni olanakların anahtarıdır. | Open Subtitles | الآن، "واجهة الدماغ الحاسوبية" هي مفتاح لاحتمالات جديدة، سواءً الأطراف الصناعية الروبوتية... للمشلولين كـ(ميكي)... |