| Yani ya toplu tabanca kullanılmış ya da arabanın içinden ateş edilmiş. | Open Subtitles | قد يكون مستعملاً أو أنه أصيب من داخل السيارة |
| Dışarı karanlıksa, o zaman arabanın içinden bir şeyler buluruz. | Open Subtitles | اذا كانت مظملة في الخارج يجب عليكم أن تبحثوا داخل السيارة |
| Ve telefonunun sinyali, arabanın içinden geliyormuş gibi görünüyordu. | Open Subtitles | و إشارة هاتفه الخليوي بدت و كأنها من داخل السيارة |
| Asıl noktanın, kanıtlara çok az zarar vererek arabanın içinden insan kalıntısını almak olduğunu biliyorsun? | Open Subtitles | أجل, تعلم أن الغاية هي إزالة البقايا البشرية... من داخل السيارة مع الإحاطة من تخريب الأدلة |
| Bir tanesi arabanın içinden gelmiş. | Open Subtitles | احدهما جاء من داخل السيارة. |
| arabanın içinden değil. Bu tüyler ürpertici. | Open Subtitles | ليس من داخل السيارة فذلك مخيف |