"aradığı şeyi" - Traduction Turc en Arabe

    • ما يبحث عنه
        
    • ما كان يبحث عنه
        
    • ما كانت تبحث عنه
        
    Herkesin aradığı şeyi buldunuz: korku dolu, hastalıklı bir dünyada güçlü olmak. Open Subtitles لقد عرفتكم كلكم ما يبحث عنه الآخرين القوة في عالم خائف ومدمر
    Artık aradığı şeyi de bildiğimize göre izini sürmenin bir yolunu bulabilirim. Open Subtitles و الآن يعلم بأننا نعرف ما يبحث عنه يمكنني إيجاد طريقة لتعقيه
    İki sebepten ötürü... Earl'ün aradığı şeyi bulamayacağını biliyordum. Open Subtitles لقد كان هنالك سببين لمعرفتي بأن إيرل لن يجد ما يبحث عنه
    - Ailenin aradığı şeyi bulmuş. Open Subtitles لقد وجدت ما كان يبحث عنه والداكِ وما هو؟
    Bu mavi balina nihayet uzun süredir aradığı şeyi buldu. Open Subtitles هذا الحوت الأزرق قد وجد وأخيراً ما كان يبحث عنه لمدّة طويلة.
    Ona aradığı şeyi verdin, bağlamı. Open Subtitles -حسنًا أنت أعطيتها ما كانت تبحث عنه -السياق
    aradığı şeyi bulmasına yardım edebilirsin diye seni bu adaya getirdi. Open Subtitles وأعادكَ إلى هذه الجزيرة لتساعده في إيجاد ما يبحث عنه
    Yalnızca, onun ölümünden sorumlu kişi ona aradığı şeyi verebilir. Open Subtitles لاننى لا أستطيع، الشخص الوحيد المسوؤل عن وفاته، هو من سيسلمه ما يبحث عنه
    aradığı şeyi bulduğu zaman, geri dönecektir Open Subtitles سيعود عندما يجد ما يبحث عنه - الإرسال الفرنسي.
    Seninle olduğu sürece aradığı şeyi asla bulamayacak. Open Subtitles طالما إنه معكِ سوف لن يجد ما يبحث عنه
    Affedersiniz, moruklar. Her zaman, Walter'ın aradığı şeyi bulamazsa öleceğini söylerdiniz. Open Subtitles المعذرة يا أطباء الشيخوخة، لطالما قلت أن (والتر) سيموت إذا لم يجد ما يبحث عنه.
    Galiba Bourne'un aradığı şeyi biliyorum. Open Subtitles (أظننى أعرف ما يبحث عنه (بورن
    Donald bu kurşunla nihayet Reven'i öldürdüğün günden beri aradığı şeyi elde etti. Open Subtitles مع تلك الرصاصة، دونالد أخيرا لديه ما كان يبحث عنه منذ اليوم الذي قتل ريفن...
    Babam o kaleyi parça parça Smallville'e taşıdı ama görünüşe göre aradığı şeyi asla bulamadı. Open Subtitles ،(جلب أبي تلك القلعة إلى (سمولفيل حجراً حجراً لكن من الواضح أنه لم يجد ما كان يبحث عنه
    aradığı şeyi bulamamıştı. Open Subtitles إنه لم يجد ما كان يبحث عنه
    aradığı şeyi buldu. Open Subtitles لقد عثرت على ما كانت تبحث عنه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus