"aradaki farkı" - Traduction Turc en Arabe

    • الفرق
        
    • الفارق
        
    • الإختلافِ
        
    • الإختلافَ
        
    • بالفرق بين
        
    Tek yapmam gereken zilzurna sarhoş olmak, böylece aradaki farkı kimse anlamaz. Open Subtitles كل ما علي هو ان ابقى مخموراً و لن يلاحظ احد الفرق
    İyi tarafı ise, önümüzdeki iki yıl daha aradaki farkı anlamayacak. Open Subtitles الشيء الجيد هو ، انه لن يلاحظ الفرق حتى تمر سنتان.
    aradaki farkı kapatmaya çalışmak için karda 1,5 ayımı harcamıştım. Open Subtitles قضيت شهراً ونصف آخر في الثلج، في محاولة لتعويض الفرق.
    - Hala Santana ve Karofsky'den yarım puan öndeyiz ve kampanya stratejimiz gözdağı vererek ve korkutarak aradaki farkı kapatmak. Open Subtitles ما زلنا نتقدم على سانتانا و كروفسكي بنصف نقطة لذا أستراتيجية حملتنا هي أن نقلل الفارق بيننا بأستعمال مزيج من
    Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek değiştirebileceklerimi değiştirecek cesareti bulmak aradaki farkı algılayacak kadar bilge olmak. Open Subtitles فلتمنحنى الشجاعه لتغيره والحكمة لمعْرِفة الإختلافِ
    Ama kopya istemem, aradaki farkı söyleyemesem de (istemem). TED ولكن لا اريد شيئاً تقليداً حتى لو لم اكن أعي الفرق
    Ve 70 yaşındaki bu kaplumbağalara baktığımızda, ... ... bu kaplumbağalara ve 20 yaşındaki kaplumbağalara ... ... bakarak aradaki farkı söyleyemezsiniz. TED وعندما تنظر الى تلك السلاحف ذات السبعين عاماً لا يمكنك تحديد الفرق بالنظر بينها وبين السلاحف البالغة من العمر 20 عاماً
    Eğer aradaki farkı göremezseniz, ben size onu açıklayamayacağım. Open Subtitles اذا كنت لا تلاحظ الفرق, انا لن اوضحه لك.
    Her hafta fiyatı belirleyen, aradaki farkı cebine koyar. Open Subtitles تسعير نوع يحصل على جيب الفرق عن الأسبوع السابق.
    Ve sizler aradaki farkı hiçbir zaman göremezsiniz. Demek öyle? Open Subtitles انتم لم و لن تقدروا علي معرفة الفرق هل هذا هو الواقع؟
    Ben onurdan söz ediyorum, ideolojilerden değil aradaki farkı anlamama ihtimalini düşünerek onlara geride bir mektup bıraktım. Open Subtitles اجل , انا اتكلم عن الشرف وليس عن الايدلوجيه انا تركت خطاب ورائى فقط فى حاله ما ان لم يدركوا الفرق
    O ise daha ucuza geldiği için biletleri nakit satın almış ve aradaki farkı cebe atmış. Open Subtitles حصل أفضل سعر, وأعد بيعها نقدا. وضع الفرق في جيبك.
    Ve aradaki farkı bile anlamayacaktın değil mi baba? Open Subtitles ولم تعرف الفرق قط أليس كذلك يا أبي؟ أنت محق.
    Sadece bir lamba. Eğer kör olsaydın, aradaki farkı anlayamayacaktın bile. Open Subtitles إنه مجرد مصباح، إذا كنت معصوب العينين فلن تلاحظ الفرق
    İnsan burnunun aradaki farkı anlayamayacağını söylemiştim. Open Subtitles لقد اخبرتك ان الانسان لايمكن ان يعرف الفرق
    Yani diyorsun ki... Orospunun üstünde sadece bir kilot var ve o aptal aradaki farkı anlayamıyor öyle mi? Open Subtitles تقول لى أن تلك العاهرة كانت ترتدى ملابسها الداخلية فقط , و ذلك الرجل لم يعرف الفرق
    Şimdi bu ölçüyü adamımıza uygulayıp aradaki farkı hesaplayalım. Open Subtitles إذاً نطبق هذا الميزان على رجلنا ونحسب الفرق
    Pek çok insan aradaki farkı anlamaz zaten. Open Subtitles الكثير من الناس لن يتمكنوا من تحديد الفارق
    Ben boşanmış bir anne babanın çocuğuyum. aradaki farkı bilirim. Open Subtitles أنا طفل مر بحالة طلاق يا أبي أعرف الفارق
    Üstüne bir yolluk koymalıydık. aradaki farkı kimse anlayamayacaktır. Open Subtitles يجب علينا وضع بساط عليها فحسب فلن يعرفوا الفارق أبداً
    Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek değiştirebileceklerimi değiştirecek cesareti bulmak aradaki farkı algılayacak kadar bilge olmak. Open Subtitles فلتمنحنى الشجاعه لتغيره والحكمة لمعْرِفة الإختلافِ
    İtiraf etmeliyim ki ben aradaki farkı anlamıyorum. Open Subtitles حَسَناً ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَفْهمَ الإختلافَ.
    Belki siz aradaki farkı anlayamazsınız ama benim anlayamayacağımı nasıl düşündünüz? Open Subtitles ربما لا يقدر أحد منكم على الإحساس بالفرق بين الحقيقي والمزيف لكن كيف توقعتم مني أن لا أعرف؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus