"aramızı" - Traduction Turc en Arabe

    • بيننا
        
    • الأجواء
        
    • نحن فيه يمكن ان
        
    • الوضع السئ
        
    • برؤيتها
        
    Aramızda onca öfke varken, hastane odasında aramızı düzeltemeyeceğimizi ilişkimizin hiç bir zaman benim istediğim gibi olamayacağını bilirken senin ölümünü izleyemezdim. Open Subtitles لقد كانت الفكرة في حول ذهابي إلى المستشفى وأراك تموت بكل ذلك الغضب الذي كان مايزال بيننا ومعرفة اننا لن نحله أبداً
    Olanların aramızı hiçbir şekilde değiştirmeyeceğini hâlâ arkadaş kalacağımızı kabul etmiştik. Open Subtitles لن يغيرَ أيَّ شئٍ بيننا وأنَّنا ما زلنا أصدقاءَ كما كنّا
    Gerçek bu, tatlım ve yapacağın hiçbir şey aramızı bozamaz. Open Subtitles إنه صفقة حقيقية عزيزتي و لن تستطيعي أن تفعلى شيء للتفرقة بيننا
    Defilede aramızı yapmaya çalışmıştın. Burada olacağını bilmiyordum. Open Subtitles حاولت التوفيق بيننا في عرض الأزياء، لم أعلم أنك ستأتي
    aramızı açacağını bilseydim basın kartımı yakardım, inan. Open Subtitles صدقني بأني سأحرق تصريحي الصحفي إن ظننته سيقف بيننا
    aramızı düzelteceğiz. Düzeltmek mi? Zenci aramız hiçbir[br]zaman düzelmeyecek. Open Subtitles انا هنا للخير ضع الامور في مسارها الصحيح بيننا
    Annem parti düzenliyor. O da orada olacak. Belki orada aramızı bozabilirsin. Open Subtitles أمّي ستقيم حفلة كوكتيل، ستحضر معنا ربما يمكنك أن تفرّق بيننا
    Aslında, bu mektubun aramızı düzeltmesi lazım. Open Subtitles في الواقع من المفترض أن تسوي هذا الرسالة ما بيننا
    Bu kız hep bizim aramızı bozar. Open Subtitles تلك الفتاة كلّ ما بغته هو إقحام نفسها بيننا
    aramızı düzeltmek için söyleyebileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء يمكن أن تقوله ليصلح الأمور بيننا
    Ona bunları verdiğim zaman aramızı düzeltmem için bana izin verdi. Open Subtitles عندما حَصلتُ على الرهان تَركَني افعل ألاشياءِ صح بيننا
    Olanlar hakkında çok düşündüm ve aramızı düzeltmek istedim. Open Subtitles فكرت كثيرا حول ما حدث، و، آه، كنت أرغب في مسح الهواء بيننا.
    Ben oraya dönüp bir süreliğine onunla kalacağım. Orada kalmam aramızı düzeltmemiz için bize bir fırsat olur. Open Subtitles سأعود للمكوث معها لفترة، فهذا سيمنحنا فرصة لإنجاح العلاقة بيننا.
    Bilmiyorum ama sanki bir şey sürekli aramızı açmaya çalışıyor. Open Subtitles لا أعلم، لكن يبدو أنّ شيئاً يستمرّ... بدسّ السمّ بيننا.
    Ama yinede bu aramızı açıyor değil mi? Open Subtitles على الرغم من هذا يأتي بيننا , أليس كذلك ؟
    Düşünsene, böyle küçük bir şey aramızı ve zenginliğimizi etkiliyor. Open Subtitles تخيل,شيء بسيط كذلك يحول بيننا و بين سعادتنا
    Hemfikiriz. Aramızdaki ufak anlaşmazlıkların aramızı açmasın izin veremeyiz. Open Subtitles متفق معك, يجب أن لا نسمح بأى خلافات تافهة بيننا.
    Bak, aramızı düzeltmeye çalışıyorum. Open Subtitles أنظري، احاول ان اجعل الامور بيننا على ما يرام
    Fransız ordusuna katılmadan sizinle aramızı düzeltmek istedim. Open Subtitles أردت تصفية الأجواء بيننا قبل إنضمامي للجيش الفرنسي.
    Bu sorunu çözüp aramızı düzeltmenin bir yol olmalı. Open Subtitles أتمني لو أجد طريقة أو حل لإصلاح هذا الوضع السئ الذي نحن فيه يمكن ان نكون انا وانت اصدقاء كما سبق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus