Aranızdaki bakışmayı gördüm. Kalıntı bırakmayan bir zehir var, değil mi? | Open Subtitles | لقد رأيت تلك النظرة المتبادلة بينكما يوجد نوع من السم لا يترك آثراً ، أليس كذلك ؟ |
Aranızdaki ilişkiyi öğrenebilir miyiz acaba? | Open Subtitles | آنسة جيتا هل لى أن أسألك ما العلاقة بينكما ؟ |
Asla olmaz. Aranızdaki gerginliğe bir dur demelisin. Bunu yapamazsın. | Open Subtitles | هذا لابد أن يتوقف بينكما الأثنان أنتَ لا تستطيع فعل هذا. |
Şimdi Aranızdaki mühendisler bu kablolara bakıp "Hayır taşıyamaz. Bunlar çok ince" diyebilirler. | TED | المهندسين من بينكم سينظرون إليها ويقولوا لا إنها لا تحملها. إنها كابلات صغيرة |
Aranızdaki bağ oğlum ve benim aramdaki bağ kadar güçlü. | Open Subtitles | هناك رابطة بينكم يا رجال قوية كالرابطة بيني وبين إبني |
Evren hayalinizle Aranızdaki en kısa, ahenkli, hızlı yolu her zaman bilir. | Open Subtitles | إنه دائما يعرف الطريق الأقصر الأسرع الأحـَثّ الأكثر انسجاما بينك وبين حلمك |
Söylemek istemediğini biliyorum, ama Aranızdaki her neyse bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | أعلم أنك لا تريدين أن تخبريني ولكن مهما كانت المشاكل بينكما فأريد أن أعرف ما هي |
Hele sen onu bir bağışla ve Aranızdaki meseleyi halletmeye çalış. | Open Subtitles | سأفعل عندما تسامحها و تحاول أن تحل المشاكل بينكما |
Aranızdaki ilişkinin cehenneme dönmesini engellemenin yolu varmı? | Open Subtitles | هل هناك فرصة من إبعادها عن خرق الثغور بينكما ؟ |
'Çünkü ikinizin Aranızdaki herhangi birşeye engel olmak istemem. | Open Subtitles | لأنني لا أريد أن أقف في طريق أي شيء بينكما |
Biliyorsun, bana Aranızdaki sorunun gerçekten ne olduğunu söyleyebilirsin. Söz veriyorum, yargılamayacağım. | Open Subtitles | كما تعلمين , يمكنكِ أن تخبريني بالمشاكل بينكما أقسم لكِ أنني لن احكم |
Belki uzun süreli yokluğun Aranızdaki muhabbeti zayıflatır. | Open Subtitles | وقد يتسبب الغياب الطويل بإضعاف الروابط بينكما |
Birlikte harikasınız. Aranızdaki kimya son derece açık. | Open Subtitles | أنتما تشكلان ثنائياً رائعاً، والتفاعل بينكما واضحاً |
Aranızdaki durum düşündüğün kadar zor olmayacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو ان الامور التي بينكما لم تكن صعبة كما توقعت |
Yeter. Aranızdaki postacı gibi davranmayacağım. | Open Subtitles | توقّف، لن أعمل كساعي بريد بينكما أنتما الاثنين |
Eminim Aranızdaki dilciler... çoktan kaptı ama, şu an Çek dili konuşuyorlar. | Open Subtitles | انا واثق ان اللغوين بينكم قد لاحظ هذا لكنهم يتحدثون اللغة التشيكية |
Aranızdaki anlaşma geçerli. | Open Subtitles | أي صفقة بينكم يا رجال هو أتفاق، مثله تماماً كان على الورقة |
Anubis adına oyumu kabul et, ve sizin Aranızdaki konumuna geri dönmeden önce Dünya'yı yok etsin. | Open Subtitles | أقبل صوتي بالنيابة عن أنوبيس وقبل أن يستأنف موقعة بينكم هو سيدمر الأرض |
Umarım Pablo ve Aranızdaki çok ciddi bir tartışma değildi. | Open Subtitles | أتمنى أن لا يكون حدث أمر خطير بينك و بابلو |
Duygusal bağı oluşturmak bu şeyin ve sizin Aranızdaki elektrokimyasal bir oyun hilesidir sizin daha düşünmeye fırsatınız bile olmadan önce. | TED | انها الاشياء التي تشكلت رابطة عاطفية بينك و بينها انها خدعة كهربائية كيميائية تحدث في دماغك قبل ان تفكر حتى في الامر |
İnfanta'yla Aranızdaki buzları eritmende faydası olacaktır. | Open Subtitles | من شأنها أن تكسر بعض الحواجز بينك وبين الاميرة |
Hem öğretmeninle Aranızdaki sorun hakkında da konuşabiliriz. | Open Subtitles | و يمكننا أن نتحدث عن تلك المشكلة . . التي بينكِ و بين معلمتك |
Evet, patates kızartması ile Aranızdaki bu ilişki yürümez. | Open Subtitles | أجل، إنّ الأمـر لن يفلح مابينكَ أنت والبطاطس المقليّة. |