"arasında büyük bir" - Traduction Turc en Arabe

• كبير بين
• كبيره بين

Ormanda hoşça vakit geçirmekle evlenmek arasında büyük bir fark vardır.
هناك إختلاف كبير بين الشخص الصالح للزواجِ والعلاقة المؤقّتة في الأدغال

Mars ve Ay arasında büyük bir fark var, şöyle ki;
هناك فارق كبير بين المريخ والقمر، ودعوني أوضحه.

Numara yapmakla yalan söylemek arasında büyük bir fark vardır.
تعرفين، هناك إختلاف كبير بين الكذب والأفتراء

Şu anda beynimle omurgam arasında büyük bir boşluk var.
لقد اصبحت فجوه كبيره بين دماغي وحبلي الشوكي

Bir aldatma olayını bilmek ile boğazına tıkanmış aşk mektupları bulmak arasında büyük bir fark vardır.
هُناك إختلاف كبير بين معرفة وجود ،علاقة غرامية غير شرعية . و أن يكون لديك خطابات حب مخفية

Ama klibi MTV'de gösterilen bir sanatçı olmakla başlık yapılmayan biri olmak arasında büyük bir fark var.
لكن هناك فارق كبير بين امتلاك فيديو يذاع على ام تى فى و كونك فنانة لديها خط سير

Klasik VSD, sağ ve sol karıncıklar arasında büyük bir delik var.
حسناً . يبدو كأنه أحتقان في عضلة القلب مع وجود خلل كبير بين البطين الأيمن والأيسر

Patolojik bir yalancı olma ile bir katil olma arasında büyük bir fark vardır.
هناك فرق كبير بين أن تكون كاذبا سيئا و أن تكون قاتلاً

Yani yerleşmeyle yerleşim arasında büyük bir fark vardır.
اعني ان هناك فرق كبير بين الإنتقال والحلول

Ama insanları korkutmakla, onları öldürmek arasında, büyük bir fark var.
لكن يوجد فرق كبير بين إخافة أحدهم وقتلهم

Ama farklı bir açıdan bakmak ile tamamen bozmak arasında büyük bir fark var.
لكن هناك فرق كبير بين التفكير خارج الصندوق وتدمير الصندوق

Dinler arasında büyük bir farktan bahsetmek mümkün değil.
ليس هناك فرق كبير بين هذه الأديان.

Şimdi, bu iki filmin arasında büyük bir fark var. "Oz Büyücüsü" ve bugünlerde izlediğimiz filmler arasında birkaç büyük fark var.
الآن، هناك فرق كبير بين هذين الفيلمين، هناك اختلافين كبيرين حقاً بين "ساحرة أوز" وجميع الأفلام التي نشاهدها اليوم.

Üçüncü ve en önemlisi, Batı'da orta ve üst sınıflar arasında artan gelir uçurumundan dolayı, zaten var olan hizmet ve ürünler ve insanların temel ihtiyaçları arasında büyük bir uyumsuzluk var.
وثالثًا، والأهم، بسبب التفاوت في المداخيل بين الأغنياء والطبقة الوسطى في الغرب، هناك انفصال كبير بين المنتجات والخدمات القائمة والاحتياجات الأساسية للعملاء.

Uyum sağlamak ve gizlenmek arasında büyük bir fark var.
هناك فرق كبير بين التكيف والتمويه.

Tek eşlilikle sadakat arasında büyük bir fark vardır, Jules.
هناك a إختلاف كبير بين الزواج الأحادي والوفاءِ، جولز.