"araya getirmeye" - Traduction Turc en Arabe

    • تجميع
        
    • ربط الأمور ببعضها
        
    Bu kötü çocuğu bir araya getirmeye başlayabiliriz. Open Subtitles هذه هي أجزاء القُنبلة يُمكننا تجميع معلومات عن هذا الفتى السئ
    Uçaktakilerin kalıntılarını bir araya getirmeye değil nasıl parçalandıklarını bulmaya çalışıyoruz. Open Subtitles نحن لسنا فقط مضطرين لإعادة تجميع كل ضحية من الطائرة المتحطمة و لكنا علينا ان نعرف كيف تناثرت بقاياهم
    Aniden telefon çalınca, parçaları yeniden... bir araya getirmeye başlıyor. Open Subtitles تبدأ في تجميع القطع سويا عندما يرن الهاتف فجأة
    Onu desteklemek için kalplerimizi açmamıza izin ver o parçalanmış, trajik hayatının parçalarını bir araya getirmeye çalışırken bize günahın utancını, aşağılanmayı ve ahlaksızlığı anlayabilme yetisini ver. Open Subtitles لنفتح قلوبنا كـمساندة لها وهِىَ تحارب مِنْ أجل تجميع قطع مِنْ حياتها المآسوية المحطمة
    Tamam, çocuklar bu parçaları bir araya getirmeye başlasak iyi olacak. Open Subtitles حسناَ,رفاق يجب علينا تجميع كل القطع معاَ.
    Dediğim gibi, sinirbilimci değilim, ama her şeyi bir araya getirmeye başlamayı anlamak bu çok geçici bu düşünme kısmı ve bana zevk veren bu bilinç öncesi öğelere getirmesi. TED وكما قلت .لست عالم اعصاب ولكن انا استطيع ان افهم كيفية تجميع المعلومات والتي تمر بسرعة عبر قسم التفكير وتصل بي الى العناصر الممتعة الجميلة
    Hayır... Aslında bazı somut delilleri bir araya getirmeye çalışıyorum. Open Subtitles لا, في الحقيقة أحاول تجميع بعض الأدلة
    Aslında bazı somut delilleri bir araya getirmeye çalışıyorum. Open Subtitles لا, في الحقيقة أحاول تجميع بعض الأدلة
    Yer çekimi bile yığınları bir araya getirmeye yetmiyor. Open Subtitles حتى مع تجميع الجاذبية للماده مع بعضها
    Ama kehanet birinin maskeyi tekrar bir araya getirmeye ve dünyaya hükmetmeye çalışacağını söyler. Open Subtitles لكن,هناك نبوءة تكلمت عن رجل سيحاول إعادة تجميع القناع و يحكم العالم!
    Kimlik profilini bir araya getirmeye çalışıyorum. Open Subtitles واني اسعى الى تجميع شخصيتها أداء.
    Sadece parçaları bir araya getirmeye çalışıyoruz. Open Subtitles اننا نحاول تجميع الاشياء ببعضها
    - Dr. Baltar'ın 13'üncü kavimin Dünya'ya giderken izledikleri yol ile ilgili olan çalışmalarını bir araya getirmeye çalışıyorum. Open Subtitles لقد كنت أحاول تجميع عمل الرئيس (با عمل الدكتور (بالتر) فى البحث عن طريق المُستعمرة الثالثة عشر
    Bu durumda sen de IKEA'dan aldığın kitaplığı bir araya getirmeye uğraşan adam gibi oluyorsun. Open Subtitles أنتَ مثل الشّخص الّذي يحاول تجميع رفّ الكتب المصنوعة من شركة (ايكيا).
    Aileyi bir araya getirmeye çalışıyordum. Open Subtitles كنت أحاول تجميع العائلة
    - Parçaları bir araya getirmeye başlıyor. Open Subtitles بدأت في تجميع الأمر معًا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus