Arka koltukta bir şeytan ve bir melek oturuyor. | Open Subtitles | الأمر هو أنه يوجد ملاك و شيطان يجلسان في المقعد الخلفي |
Üçüncü şeride park ettim ve Arka koltukta bir mayonez küveti, üç düzine istiridye ve robot kostümü var. | Open Subtitles | ركنت سيارتي وخلفي ثلاثة ولدي وبانيو من المايونيز وثلاثة عشر دزينات من المحار وزي روبوت في المقعد الخلفي |
Arka koltukta bir şey yok. | Open Subtitles | حسنا، إنه ليس في المقعد الخلفي |
Şey, güvenlik kameraları parkta bir arabayı görüntülemiş Arka koltukta bir çocukla tanımı geçende bir pasajda çekilen bu fotoğrafla uyuşuyor, birkaç çocuk aynı şekilde içeri girmişlerdi. | Open Subtitles | حسناً، كاميرات الأمن التقطت صورة سيارة في مواقف السيارات... بها طفل يجلس في المقعد الخلفي... تطابق هذه الصورة التي التُقِطت في مبنى الأسبوع الماضي |
Arka koltukta bir çanta var. | Open Subtitles | هناك حقيبة في المقعد الخلفي |
Biri de Arka koltukta bir çantanın içinde. | Open Subtitles | في كيس في المقعد الخلفي |