Seni buraya geldiğin anda atmam gerekirdi. arkadaşlarımla birlikte takıImana izin vermem hataydı. | Open Subtitles | كان يجب ان ارميك بالخارج , لقد كنت مجنونة بإعتقادي بأنك يمكنك قضاء الوقت مع أصدقائي |
Benim o kazada arkadaşlarımla birlikte ölmem gerekiyordu. | Open Subtitles | لم أمت في تلك الحادثة مع أصدقائي و أنت أخبرتني أنني التالية |
Dışarıda güzel bir gece var ve burada arkadaşlarımla birlikte olmaktan mutluyum. | Open Subtitles | إنها ليله جميله بالخارج وسعيده بأنني أستمتع بها مع أصدقائي |
Bazı arkadaşlarımla birlikte gezi teknesindeydim. ve genç bir bayan tekneden düştü. | Open Subtitles | كنت على المركب مع اصدقائي وسقطت بالبحر فتاه جميلة |
Matematikten kalıyorum, ve eğer geçemezsem... arkadaşlarımla birlikte mezun olamayacağım. | Open Subtitles | انا ارسب في مادة الحساب .. واذا لم انجح لن اتمكن من التخرج مع اصدقائي |
Diğer oyundaki arkadaşlarımla birlikte bu oyunu almak için bütün gece sabahladık. | Open Subtitles | لقد قضيت الليل بأكمله في طابور من أجل شراء هذه اللعبة برفقة أصدقائي من لعبة أخرى |
Son 10 yıldır iş arkadaşlarımla birlikte bir felsefe ve araştırma programı geliştiriyorum, adı etkili fedakârlık. | TED | خلال السنوات العشر الماضية، طورت أنا وزملائي فلسفة وبرنامج بحث أطلقنا عليه الإيثار الفعّال. |
Okula gidip arkadaşlarımla birlikte olmak istedim. Normal olmak istedim. | Open Subtitles | أردت الذهاب للمدرسة وأكون مع أصدقائي وأكون طبيعية |
Bir keresinde bütün bir yaz para biriktirip bu adamın arkadaşlarımla birlikte bir halının üzerinde uçmamı sağlayacağını söylediği Hovercraft'ı almıştım. | Open Subtitles | لقد أنفقت كل مصروف الصيف لأجل الحوامة التي قال " لاري " الضاحك أنه سيأخذني بها مع أصدقائي |
Eğer evde yiyecek birşey yoksa arkadaşlarımla birlikte birşeyler avlamak zorundayım. | Open Subtitles | إذا لم يكن لدينا طعام في البيت... عليَّ ان أذهب للصيد مع أصدقائي. |
Aynen bu şekilde arkadaşlarımla birlikte uçaktaydım. | Open Subtitles | كنت في طائرة مثل هذه مع أصدقائي |
Yeni arkadaşlarımla birlikte gülüyorum. | Open Subtitles | أنا أضحك مع أصدقائي الجدد |
Yarın arkadaşlarımla birlikte Malibu'da doğa yürüyüşüne çıkacağız. | Open Subtitles | لدي يوم طويل غداً من التجول مع أصدقائي في (ماليبو) |
İçki çaldığımda beni cezalandırmak için arkadaşlarımla birlikte olurdu. Bu da onu sarhoş bir fahişe yapar. | Open Subtitles | - كانت تعاقبني لأني لم اسرق لها زجاجات الفودكا من متجر الكحول الذي كنت اعمل فيه بأن تنام مع أصدقائي مما يجعلها سكيرة وعاهرة |
Ben sadece arkadaşlarımla birlikte mezun olmak istiyorum, senin gibi? Aman Tanrım Dixon, Buna inanamıyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أتخرج مع أصدقائي, مثلك. يا إلهي (ديكسون) لا أصدق ذلك. |
arkadaşlarımla birlikte Top 40 yerine Beastie Boys'un şarkılarının çaldığı başka bir dans kursuna gitmeye başlamıştık. | Open Subtitles | وأنشأت مجموعة رقص بديلة مع أصدقائي يعني ذلك أننا رقصنا مع فرقة "بيستي بويز" بدلاً عن الأفضل أربعين وكان ذلك رائعاً نوعاً ما |
4 yıl önce arkadaşlarımla birlikte liseden mezun oldum. | Open Subtitles | قبل 4 سنوات تخرجت من الثانوية مع اصدقائي |
Tropikal bir yer diye hissediyorum. arkadaşlarımla birlikte kendi sınıfımda kalmak istiyorum. | Open Subtitles | انا اريد ان ابقى في صفي مع اصدقائي |
Aynen bu şekilde arkadaşlarımla birlikte uçaktaydım. | Open Subtitles | كنت على طائرة كهذه برفقة أصدقائي |
Çalışma arkadaşlarımla birlikte yaptığımız şeylerden birkaç örneği sizinle paylaşacağım. | TED | وسأشارككم بعض الأمثلة لما أقوم به أنا وزملائي. |