Ben tam arkandan geliyorum. Tarlanın etrafında dönüşler yap. | Open Subtitles | سأطير خلفك مباشرةً وسنقوم بجولة حول الحقل فقط |
Beşe kadar saymanı istiyorum, içeri gir, kapıyı kapat ve arkandan kilitle. | Open Subtitles | أريدك أن تحسب إلى خمسة، يجيء فيه، إغلق الباب وإقفله خلفك. |
Seni görünce, Ajan Mulder'ın da arkandan geleceğini sanmıştım. | Open Subtitles | أنا كنت أتمنّى متى رأيتك بأنّ وكيل مولدر كان سيجيء في الباب خلفك. |
Phylly, arkandan veya yüzüne kilonla alakalı yaptığım çizimler yüzünden özür dilerim. | Open Subtitles | فيلي أنا اسف عن الاشياء التي قلتها عن حجمك ومن وراء ظهرك |
Lex, ben, biliyorum arkandan iş çevirdim, ama bunu bildiğim yolla halletmek istedim. | Open Subtitles | ليكس,امم اعرف بانى ذهبت من ورائك ولكنى اردت ان افعل ذلك على طريقتى |
Bak, arkandan iş çevirmek istemezdim ama bana başka seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | انظر، لم أشأ التحدث خلف ظهرك لكنك لم تترك لي خيار |
Çünkü bir keresinde sinema kuyruğundayken tam arkandan sana hey diye bağıran bendim. | Open Subtitles | ففى تلك المرة عندما كنا بالمسرح كنت أقول مرحبا للشخص الذى خلفك |
Belki fikrini değiştirip konuşmak istersin diye bir süre arkandan geleceğim. | Open Subtitles | سأسير خلفك بمسافة في حالة إن أردت التحدث |
Gerçek sorun kocanın arkandan demirIe vurmasıdır! | Open Subtitles | أن يكون لديك زوج يأتى خلفك و بيده ماسوره حديديه و يضربك بها على رأسك اللعينه هذه صفقه لعينه كبيره |
Ve arkandan gelip ellerini duvara koyduğumu? | Open Subtitles | وأنا اتيت من خلفك ووضعت يداك على الحائط أتتذكرين ذلك؟ |
Bu da park kartın.Eğer otoparka giresen arkandan birisinin geldiğine emin ol. | Open Subtitles | اذا توقفت في الموقف تأكد اذا شخص ما يمشي خلفك ـ حدثت مشكلة هناك منذ ليلتين ـ سمعت عن ذلك |
Sen o kapıdan çıkarsan, arkandan ben de geleceğim. | Open Subtitles | وسأوضح له أنه إذا خرجت من الباب فسأكون خلفك |
Kimseye zarar vermedim diyorsan arkandan pisliğini toplayanları düşün. | Open Subtitles | يجري طلبها للتحقيق فإذا كنت تقول أنك لا تؤذي أحداً فكر بكل الناس الذين بقوا خلفك |
Yani vasat bir komedi, sen değilsindir. Belki amigo kızlar arkandan sana pislik diyorlardır. | Open Subtitles | ربما يدعوك القادة والزعماء المُشجعين للهتاف خلفك |
Bu yaşa geldin herkesin arkandan güldüğünü bilmiyor musun? | Open Subtitles | دون دون ان تعرف ان الجميع يضحك عليك من وراء ظهرك ؟ |
Fakat duymuşsundur, arkandan seni hep kötülerken. | Open Subtitles | ولكن تعلم, هو دائما كان يفتخر بك بالكلام من وراء ظهرك, |
Seni arkandan kazıklamak yerine, yüzüne baka baka kazıklıyor. | Open Subtitles | تغير طفيف، ينتقل من خداعك من وراء ظهرك إلى خداعك في وجهك. |
Karının arkandan neden işbecerdiği belli. | Open Subtitles | لاعجب من ان زوجتك تتلاعب من ورائك ، يارجل |
Peki, bir de büyükannem arkandan senin gevşek biri olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | حسناً أيضاً جدتك قالت خلف ظهرك أنها ترى بأنك سهلة المراس |
Prenses, arkandan rüzgar esiyor | Open Subtitles | اميرتي يجب ان تغطي خلفكِ حت لا يصل اليك الريح |
Ya da bütün şehir arkandan konuşuyor mu diye merak etmek. | Open Subtitles | أو تتساءل إن كانت المدينة بأكملها تتحدث عنك من دون علمك |
Öncelikle zaman değişiminin içine gir, sonra kapıyı arkandan kapat. | Open Subtitles | بمجرد أن تصبح بداخل النقلة الزمنية يمكنك إغلاق الباب وراءك |
Gidemem. Bu işe karıştım artık. Sen atlarsan, ben de arkandan atlamak zorunda kalırım. | Open Subtitles | لا يمكنني، فقد أصبحتُ طرفاً الآن، فإنّ تقفزي، سأقفز ورائكِ. |
arkandan iş çevirmezdi. | Open Subtitles | هو لَمْ يَسْرقْ من وراء ظهرَكَ. |
Yani, önceleri arkandan dalga geçiyorlardı ama şimdi yüzüne karşı. | Open Subtitles | . فالبداية كانوا يسخرون منكِ دون علمكِ . لكن، الآن يسخرون أمام وجهكِ |
Savaşta arkandan gelen adamların bağlılığına güvenmiyor musun? | Open Subtitles | أنت لاتثق بولاء جنودك الذين يتبعونك إلى المعركة |