Ve birdenbire, hiç de antik olmadığı dalgacı birinin arkeologları kandırdığı anlaşılıyor. | Open Subtitles | وفجأة يتضح أنها ليست فريده نهائيا أن بعض المهرجين خدع بها علماء الآثار |
Ben bir zaman yolcusuyum. arkeologları işaret edip, onlara gülerim. Profesör River Song. | Open Subtitles | أنا مسافر عبر الزمن أشير و أضحك على علماء الآثار |
Sonraki nesilleri, arkeologları ve ziyaretçileri Petra'nın önemini anlatmak. | Open Subtitles | بيترا سحرت أجيال من علماء الآثار والزوّار على حدّ سواء |
Her şey, babamın Paris'e, çağımızın en büyük arkeologları dinlemeye gitmesiyle başladı. | Open Subtitles | بدأ كل شيء عندما ذهب أبي إلى (باريس) لسماع أعظم علماء الآثار في ذلك الزمن. |