- Efendim, Armaan Kapoor'un ölümü yer altı ile bağlantılı mı? | Open Subtitles | سيدي ، هل عالم الجريمة مشترك في موت آرمان كابور)؟ ) |
- O gece Armaan'ın eşyalarını sen yerleştirdin, değil mi? | Open Subtitles | هل أنت من حضر أشياء آرمان) في تلك الليلة؟ ) |
Ben bu 'para verme' ifadesini Armaan'da pek sık görüyorum. | Open Subtitles | أرى تعابير صنع النقود على (آرمان) في كثير من الأحيان. |
- Hey onlarda bir gariplik olduğunu düşünmüş, nedeni ise Armaan araba kullanmayı sevmemesi. | Open Subtitles | كانا يظنان أن هذا شيء غريب لأن (آرمان) لا يحب القيادة |
- Kaynaklardan Armaan Kapoor'un cep telefonunda tanımlanamayan bir numara bulunduğunu duyduk. | Open Subtitles | مصادر تقول أن هناك رقم غير معروف" "(في هاتف (آرمان كابور |
- Yaklaşık bir yıl önce, Armaan Kapoor'un muhasebecisinden bir çanta almış. | Open Subtitles | قبل حوالي السنة حصل على حقيبة من ..(محاسب (آرمان كابور |
Müfettiş Armaan'ın Shashi'den... kızlar alıyor olması mümkün mü? | Open Subtitles | حضرة الضابط، هل تعتقد أنه من الممكن أن آرمان) كان يستخدم عاهرات؟ ) |
Ve etrafta dolaşan o kadar parayla Armaan Malik hey ay küçük bir ada satın alır. | Open Subtitles | ومع كل هذه النقود التي توزع في كل مكان.. (آرمان مالك) دائما يستطيع شراء جزيرة صغيرة كل شهر. |
Armaan suç hayatına bir yeraltı dövüşçüsü olarak başladı. | Open Subtitles | بدأ (آرمان) حياته الاجرامية كمقاتل شوارع. |
Armaan Malik'in katılacağından eminim. | Open Subtitles | وانا متأكد من(آرمان مالك) سيحضر. سأعرفك عليه |
Okçuluk ve eskrim, sen ve Armaan gibi farklı bir şey. | Open Subtitles | الرماية والمبارزة مختلفين مثلك أنت و(آرمان). |
Seni Armaan'la birlikte olmadığın bir yerde bulabilir miyim? | Open Subtitles | أين يمكنني أن أجدك عندما لا تكونيين مع (آرمان)؟ |
Armaan'ın, suçunun bedelini ödeme zamanı geldi. | Open Subtitles | الأن حان الوقت لكي يدفع (آرمان) ثمن جريمته! |
Eğer Armaan'ı öldürecek olsaydım onu uzun zaman önce öldürürdüm. | Open Subtitles | لوكان الأمر قتل (آرمان), لقتلته منذ فترة طويلة. |
Alina ve sana yanaşıyorum çünkü böylece Armaan'a ulaşabilirim. | Open Subtitles | أقتربت منك ومن (ألينا), حتى أصل الى (آرمان). |
Torino kilisesinden çalınana kadar Armaan tek bir Euro bile vermez. | Open Subtitles | حتى يتم سرقة الكفن من الكنيسة في "تورنتو".. لن يخرج(آرمان) يورو واحد |
Ben 5 milyar vereceğim Armaan ise 15 milyar. | Open Subtitles | أنا سأدفع 5 مليار و يدفع (آرمان) 15 مليار |
Sen planlarını yaparken Armaan'ın haberi oluyor. | Open Subtitles | حسنا, أيا كانت خطتك, (آرمان) يعرفها فوراً. |
Bombayı, Vikram Thapar değil, Armaan yerleştirdi. | Open Subtitles | (فيكرام ثابار) لم يزرع القنبلة, بل (آرمان). |
Armaan muhtemelen bu villadaki... ..konuşmaların kaydedildiğini unutmuş. | Open Subtitles | ربما نسي (آرمان) أن كلامه أيضا يتم تسجيله في هذه الفيلا |