Orada, altın arpı vermiş ve devin kalesinden getirdiği bütün hazineleri. | Open Subtitles | و عندما وصلَ إلى هناك، أعطاها القيثارة الذهبية و كُل الكنوز التي أحضَرَها من قَصر العِملاق |
Bilmiyorum, şu paletleri olan çocuk şu ağız arpı ile harikalar yaratabilir. | Open Subtitles | لا أعلم , ذلك الفتى مع القلابات , يستطيع العزف حقاً على القيثارة |
arpı olmayan bir arpçı yük değil çözülmeyi bekleyen bir bulmacaydı. | Open Subtitles | لأن عازف القيثارة بدون قيثارة ليس إعاقة بل لغز لنحله |
Daha beteri, arpı olmayan bir arpçısın. | Open Subtitles | الامر أسوأ من هذا أنت عازف بدون قيثارة |
Kelt arpı. | Open Subtitles | إنها قيثارة سلتية. |
On iki yıldır arpı öğreniyorum. | Open Subtitles | أنا أدرس القيثارة لمدة 12 عام. |
arpı nasıl çalıyorsun, göbeğin bu kadar...? | Open Subtitles | كيف تعزفين القيثارة مع بطنك... |
=Ruh karıştırıcı arpı herhangi bir şey gibi çal= | Open Subtitles | أنفخ في محرك الروح,القيثارة# |
- arpı olduğu yerde bıraksaydın. | Open Subtitles | -وتركت القيثارة وشأنها |
Kelt arpı. | Open Subtitles | إنها قيثارة سلتية |