Yakın olduğun kişi oydu değil mi, Arroyo'nun kimliğini sızdırdığı kişi? | Open Subtitles | إنها كانت الشخص الموثوق معك صحيح و عرف ارويو هويتها ؟ |
Bak, geçmişte, Arroyo bir davanın ortasına atladığında onunla ilgili bir planı olurdu, onunla baş edebilirdi.. | Open Subtitles | اسمع في الماضي، عندما ارويو سيرتفع في المنتصف من القضيه، وكأنه لم يكن في زاويتها، استطاع ان يوضحها |
Onlar, Arroyo ile olan geçmişimle ilgilenmiyorlar. | Open Subtitles | هي كشفت شئ تافه عن حياتي الماضية مع ارويو |
Arroyo, biriyle iyi geçinip onun en iyi arkadaşıymış gibi davranarak sonrasında nasıl sırtından bıçaklar biliyor musun? | Open Subtitles | كما تعلم كيف جعلت أرويو لطيفاً معكَ ادعائك أنهُ صديق يعمل افضل مافي وسعه أمِنَ الواضح أنكَ طعنتة في الظهر؟ |
Arroyo ve benim, daha önceden kurbanın ailesi ile yollarımız kesişmişti o yüzden bir geçmişimiz var. | Open Subtitles | أنا و أرويو التقينا مع عائلة المقتول كذلك لا يوجد تاريخ |
Arroyo ve Owen arasındakilerin ne kadar kötüye gideceğine dair bir fikrin var mıydı? | Open Subtitles | كان هناك أي تلميح حول السئ كانت الامور سوف تنال بين ارويو واوين؟ |
Arroyo ve McKenzie'nin dediğine göre mazereti çok da kuvvetli değil. | Open Subtitles | ارويو و مايقولهُ ماكنزي ادعاء التهمة اليه طائشه |
Dinle, Arroyo ile aranızda ne geçiyor bilmiyorum ama tarafsız bir kulağa ihtiyacın olursa ona laf taşımadan konuşabilirim. | Open Subtitles | استمع أنا لا أعرف ماذا يحدث بينك وبين ارويو ولكنك من الضروري دائماً شئ مُماثل مُحايد |
Biliyor musun, Madrid, Arroyo, 6-4'teki herkes | Open Subtitles | تعرف مدريد ارويو والجميع في المجموعه الـ64ـ |
Novak öyleydi, bende ve Arroyo Owen hiç kötü yola sapmamışken. | Open Subtitles | كان نوفاك كذلك أنا و ارويو بينما أوين مع ذلك هو واضحٌ حاد |
Önem verdiğin insanlara yalan söylemeye başlarsın bu onların güvenini bitirir, ve böyle olunca sonun Arroyo ve benim gibi olur. | Open Subtitles | أنك بدأت الكذب لِأسرتك التي ترعاك أنهُ يُحطم ثقتهم و عندما يحدث ذلك ينتهي بك الأمر مثلي و ارويو |
Rancho Arroyo adında bir konut projesi var. | Open Subtitles | لديهم مشروع سكني اسمه رانشو ارويو |
Görünüşe göre bugün pisliklik hapını almışsın, Arroyo. | Open Subtitles | أخذت حبوب منع الحمل اليوم، هاه، ارويو |
Sonradan Arroyo'nun, kızın kimliğini istemeden sızdırdığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | تبين ارويو انها كشفت عن غير قصد هويتها |
İsimsiz bir ihbar McKenzie ve Arroyo'yu | Open Subtitles | تلميح مجهول أرسلته ماكنزي و ارويو |
Arroyo, Arroyo, cinayetle mi suçlanıyor? | Open Subtitles | ارويو ارويو، هي انه اتهام بالقتل؟ |
ve geri dönersek , biz Eric Curran ve onun takım arkadaşı Leopoldo Arroyo var. | Open Subtitles | ومن ثم يأتي إريك كيرن. وزميله ليوبولدو أرويو. |
Arroyo'yu seçtim çünkü en iyi lise golf programına sahip okul burada. | Open Subtitles | و "أرويو" لأن لديهم أفضل برامج جولف من بين جميع المدارس في البلدِ |
Ceset öğleye doğru tarakla temizleme esnasında Arroyo sahilinde sudan çıkarılmış. | Open Subtitles | الجثة جٌرفت من الماء قرب شاطئ "أرويو" باكرًا هذا الصباح |
Felix Arroyo denilen adamdan bir mesaj var. | Open Subtitles | لديك رسالة من شخص اسمه فيليكس أرويو |
Arroyo, emniyet. Barber sizinkilerin sabah yaptığı uyarıya uyan bir araç buldu. | Open Subtitles | اوريو من شرطة لوس انجلوس لقد تلقينا بلاغا بشأن العربة هذا الصباح |