| Daha sonra da kendinizi gerçekten arsenikle zehirlediniz. Ama bayan, bu o kadar eski bir numara ki beni hemen kuşkulandırdı. | Open Subtitles | وثم حقيقة تسميمك نفسك بالزرنيخ بطريقه سيئه لكن ليست مميته |
| Ama adamı çözüp otopsi yaptıkları zaman eminim karnının arsenikle dolu olduğunu görecekler. | Open Subtitles | ،لكن عندما يحللون الجثة و يشرحونها أُراهنكِ بأنهم سيجدون بطنه مليئاً بالزرنيخ ما هو الزرنيخ ؟ |
| Eczaneden aldığı arsenikle. | Open Subtitles | بالزرنيخ من الصيدلية الموجودة على زاوية الشارع |
| Doktorumla bir şeyler ayarlasanız... ya da aşçıya omletimi arsenikle tatlandırmasını söyleseniz daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | يجدر بك أن ترتب مع طبيبي أو تجعل طباخي يضع الزرنيخ في طعامي؟ |
| Kahvesinde arsenikle mi? | Open Subtitles | زرنيخ في قهوته؟ |
| "arsenikle cinayet işlemekle suçlanan Bayan Ellsworth üç olayda suçlu bulundu. | Open Subtitles | سيده أليسورث وجدت مذنبه في ثلاث جرائم تسمم بالزرنيخ |
| Bir düşünsene, arsenikle zehirlenmeyi. | Open Subtitles | تخيل, أن تموت مسموماً بالزرنيخ |
| Poirot, birisi Bayan Gilchrist'i arsenikle zehirlemeye çalışmış. | Open Subtitles | بوارو) أحدهم حاول تسميم) الانسه (جلغرست) بالزرنيخ |
| arsenikle zehirlendi ikisi de. | Open Subtitles | -أجل .. لقد تسمما بالزرنيخ |
| Hizmetlisi, özür dilerim arkadaşı Bayan Gilchrist arsenikle zehirlendi. | Open Subtitles | ...خادمتها (عفواً ، رفيقتها الانسه (جلغرست سُممت بالزرنيخ |
| arsenikle karıştırılıp suya atılınca kokusu olmayan bir zehir haline dönüşür. | Open Subtitles | عند مزجها مع الزرنيخ يصبح سما عديم الرائحة. |
| Kuzey Londralı, kiracısını arsenikle kaynatıp sinek telinden geçiren bir manyak. | Open Subtitles | معتوهٌ من شمال لندن، كان يغلي الزرنيخ من مصيدة الحشرات الورقيه ويضع الخلاصة في حساء المستأجِر |
| Ona arsenikle zehirlendiğini haber vermek isteyebilirsin. | Open Subtitles | قد تودين إعلامه بأنه مصاب بتسمم الزرنيخ |
| Bir nükleer silahı arsenikle birleştirirsen, eline tuz bombası geçer. | Open Subtitles | "عندما تضيف سلاح نووي مع "زرنيخ ...تحصل على |