artık özgür bir adamsın ve evine geri döndün. | Open Subtitles | حسناً,أنت رجل حر الان وقد عدت للوطن. |
artık özgür olduğuma göre hayatımı yaşamam gerek. | Open Subtitles | أريد أن أعيش حياتي بما أنني رجل حر |
artık özgür bir adamsın ve... özgürlük sorumluluğu beraberinde getirir. | Open Subtitles | أنت رجل حرّ الآن... وبالحرية تجيء مسؤولية. |
Onu dışarı çıkar. artık özgür bir adamsın. | Open Subtitles | أخرج معها أنت رجل حرّ الآن |
artık özgür bir adamım. | Open Subtitles | أنا مواطِن حُر. |
Bana bakıp, neşelice güldü ve artık özgür olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أعطتني إبتسامة تمساح كبير، وقالت أنّها كانت حرّة. |
artık özgür ve kuzenim 1 saat içinde gelecek. | Open Subtitles | إنها حرة وستصل قريبتي خلال ساعة |
artık özgür bir adamsın. | Open Subtitles | أنت رجل حر الآن |
Görünüşe göre, artık özgür bir adamım. | Open Subtitles | وقد اصبحت الان رجل حر |
artık özgür bir adamsın. Yaşasın! | Open Subtitles | أنت رجل حر رائع |
Sorun yok. O artık özgür. | Open Subtitles | هوّني عليكِ فهو حرّ الآن |
O artık özgür. | Open Subtitles | إنّه حرّ الآن |
artık özgür sayılırsın. | Open Subtitles | أنت حُر |
artık özgür bir adamdım. | Open Subtitles | أنا رجل حُر |
Django artık özgür. | Open Subtitles | دجانغو حُر |
Tüm o insanları eve topladı bizim dikkatimizi dağıtmak için anını bekledi ve artık özgür. | Open Subtitles | جلبت أولئك القوم للبيت، وانتظرت الفرصة لإلهائنا، والآن هي حرّة |
Yetişmem gereken bir otobüs var. Bitti. O artık özgür. | Open Subtitles | لديّ حافلة لألحق بها قُضي الأمر، إنها حرّة |
Ufak kızımdan gelen üçkâğıtların şahı sayesinde. - artık özgür ve temizim. | Open Subtitles | لقد أصبحتُ الآن حرّة وطليقة بفضل خدعة عظيمة من قبل ابنتي. |
Alice Webster döndüğü zaman insanların "sonunda, o artık özgür" dediklerini hatırlıyorum. | Open Subtitles | (حين عادت (أليس ويبستر أتذكر الناس, أنهم قالوا "أخيراً, إنها حرة" |
- artık özgür demek. | Open Subtitles | إنها حرة |
- artık özgür demek. | Open Subtitles | إنها حرة |