| Artık yalan istemiyorum. - Artık beni kandıramazsın. | Open Subtitles | لا مزيد من الأكاذيب لن تستطيعي خداعي بعد الآن |
| Eğer bizimle devam edeceksen Artık yalan yok ve bir şey saklamayacaksın. | Open Subtitles | تعملين معنا لذا لا مزيد من الأكاذيب أو من الأسرار، حسناً؟ |
| Tamam, Artık yalan yok. Burnunuzu her yere sokmak yok. | Open Subtitles | حسنُ، لا مزيد من الأكاذيب ولا التلصص في الأنحاء |
| Her neyse, ben de Artık yalan söylemiyorum, Michael. | Open Subtitles | بأيه حال, أنا لا أكذب بعد الآن أيضاً يا (مايكل) |
| Artık yalan söylemem gerekmiyor. | Open Subtitles | ليس عليّ أن أكذب بعد الآن. |
| Kendimiz hakkında yalan söylememiz, Artık yalan yok Max, tamam mı? | Open Subtitles | لقد كذبنا بشأن من نحن لكن لا مزيد من الكذب ماكس |
| Tek yapmam gereken tak-tak-tak yeterince derine ve Artık yalan yok. | Open Subtitles | كل ما عليك القيام به هو جعل حفرة حفرة حفرة فقط عميقة بما فيه الكفاية لا مزيد من الأكاذيب |
| Lütfen Josie, ...Artık yalan yok. | Open Subtitles | أرجوك يا "جوسي". لا مزيد من الأكاذيب بيننا. |
| "Gerçekleri bilmek istiyorsan lütfen oku. Artık yalan yok. " | Open Subtitles | إذا أردت أن تعرفي الحقيقة فلتقرأيه من فضلك ، لا مزيد من الأكاذيب ... |
| - Yeter Artık yalan söylediğin! | Open Subtitles | كلا، لم أكن أعلم ذلك ! لا مزيد من الأكاذيب |
| Yanına yaklaştın, ağzını kapattın ve "Artık yalan yok" dedin. | Open Subtitles | كنت قد توجه إليه، وتكتم فمه، وتقول، "لا مزيد من الأكاذيب." |
| Her şey burada bitecek, Artık yalan söylemek yok! | Open Subtitles | كل شيء ينتهي هنا لا مزيد من الأكاذيب |
| Artık yalan yok iyi niyetli bile olsa. | Open Subtitles | لا مزيد من الأكاذيب... حتى تلك حسنة النية. |
| Artık yalan yok. | Open Subtitles | حسنا للا مزيد من الأكاذيب. |
| Artık yalan yok. | Open Subtitles | لا مزيد من الأكاذيب. |
| Artık yalan söylemek yok. | Open Subtitles | لا مزيد من الأكاذيب |
| Artık yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أكذب بعد الآن |
| Artık yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أكذب بعد الآن |
| Artık yalan söylemek yok, konu kapanmıştır! | Open Subtitles | لا مزيد من الكذب , نهايه القصه |
| Brady ve arkadaşların için üzgünüm ama senin safında olacaksam, Artık yalan söylemeyeceksin. | Open Subtitles | آسف بشأن ما حلّ بـ(برادي) و بأصدقائكِ، لكني سأذهب معكِ، ولا مزيد من الكذبات. |
| Ben senin dostunum. Ve senin hiç dostun yok. Artık yalan yok. | Open Subtitles | و أنتَ ليس لديكَ أيّ أصدقاء، لذا لا كذب بعد الآن. |