Ya beyin gücünüzü çok arttıracaktır ya da ölmenize sebek olacaktır. | Open Subtitles | ويمكن لهذا أن يزيد من قوة مخك كثيراً أو ربما يقتلك |
Doğal kaynağından tekrar yaratmaktan kaçınarak tamamen yeni bir sentetik versiyon yaparsak verimi sonuna kadar arttıracaktır. | Open Subtitles | إذا يمكن أن نتفادى إعادة هندستها من مصدر طبيعي ونصنع نسخة صناعية كليّا، يجب أن يزيد الكفاءة |
Cihaz ve vajina duvarı arasındaki sürtünme ısıyı gitgide arttıracaktır. | Open Subtitles | حسناً, الاحتكاك بين الجهاز وجدار المهبل ينبغي, أنْ يزيد درجة الحرارة تدريجياً. |
Hoşlandığın kızın önünde, kesilmek ve çaresizliğinin açığa çıkması acını ve çileni daha da arttıracaktır. | Open Subtitles | ليس قبل ان تقطع امام البنت التى تحبها وتستعرض بؤسك0 سيزيد المك وستعانى بدرجة اكبر0 |
Bebeğin içeride kaldığı her hafta yaşama şansını arttıracaktır. | Open Subtitles | كل أسبوع إضافي يمكثه هذا الطفل بداخل البطن سيزيد من فرصة نجاته |
Bizim verebildiğimiz terapinin daha fazlasını alabileceğin bir terapi, senin şeydeki şansını arttıracaktır. | Open Subtitles | لكن نشعر انه علاج اضافي لزيادة مانستطيع تقديمه لك والذي سوف يزيد من فرص ال.. |
Bu kendine olan güvenini binlerce kat arttıracaktır. | Open Subtitles | هذا يُمكن أن يزيد ثقته بنفسه ألف مره. |
Bu kalbine giden kan akışını arttıracaktır. | Open Subtitles | سوف يزيد من تدفّق الدم لقلبه |
Tren istasyona girmeden gazı salacağız böylece hava akımı gazın yayılmasını arttıracaktır. | Open Subtitles | {\pos(192,225)}سوف نحرر الغاز قبيل توقف القطار حتى يزيد التيار الهوائي الانتشار |
Ama işte işler burada ilginç bir hâl alıyor, çünkü gümrükte elde edilen bu gelir A ülkesindeki vatandaşlara giden temettü miktarını arttıracaktır. | TED | ولكن هنا حيث يصبح الأمر مثيرًا للاهتمام، لأن المال المجموع على الحدود سيزيد من الحصص التي تذهب لمواطني الدولة (أ). |
Bu da bizim hızımızı arttıracaktır. | Open Subtitles | الذي سيزيد من سرعتنا |