Şansımızı arttırmak için bu kez bütün erkekler katkıda bulunacak. | Open Subtitles | و هذه المرة كل الشباب يجب أن يشتركوا لزيادة الاحتمالات |
Ölüm oranını arttırmak için steroid eklemeyi düşündün mü hiç? | Open Subtitles | هل فكرت بإضافة منشط لزيادة نسبة الوفيات؟ هذه فكرة جيدة، |
Eğer bizim hayatta kalma olasılığımızı arttırmak için, kordonun içindeki en son kişinin ölmesi gerekse bile, öyle olsun. | Open Subtitles | وإذا كان يتطلّب ذلك كل شخص في الحاجز الوقائي بأن يحتضر لزيادة الإحتمالات للبقاء على قيد الحياة، فليكن ذلك. |
Bazı topluluklarda çok yaygın düğün hediyeleriymişler, evliliğin kutsallığını arttırmak için. | Open Subtitles | وفى بعض المجتمعات كان يتم تقديهم كهدايا زفاف لرفع نشوة الزوجية |
Değerlerini arttırmak için delice varsayımda bulunuyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يقومون بافتراضات مجنونة لتضخيم قيمهم |
İkinci Dünya Savaşı'nda, zekayı arttırmak için toplama kamplarındaki hamile kadınlar üzerinde steroit kullanmış. | Open Subtitles | في الحرب العالمية الثانية إستعمل المنشطات على النساء الحوامل بمعسكرات الإعتقال في محاولة لتعزيز الإستخبارات |
Hepimiz açıkça görüyoruz ki Komünist Diktatörya, gücünü Rus Emperyalizmi'nin gölgesinde arttırmak için elindeki her imkanı kullanacaktır. | Open Subtitles | لقد أصبح واضحا لنا جميعا أن الديكتاتورية الشيوعية ستستغل أية وسيلة لتقوية سلطتها تحت ظل الإمبريالية الروسية |
TV istasyonları, reytinglerini arttırmak için UFO'ları uydurdular. | Open Subtitles | إخترعتها محطات التلفاز لترفع نسبة المشاهدة |
Aynı zamanda işitme kaybının farkındalığını arttırmak için ve işitme cihazı takmanın normalleştirilmesi için bir kampanya düzenlediler. | TED | كما وضعوا أيضًا حملةً لزيادة الوعي عن ضعف السمع ولمحي هذه الوصمة المرتبطة بمن يستخدمون أجهزة تحسين السمع. |
Tirajımızı arttırmak için heyecana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة الى بعض الاثاره لزيادة التداول |
Basitçe bu ezgiyi ... dikkat seviyenizi arttırmak için bir gereç olarak kullanıyoruz, Albay. | Open Subtitles | اذا سمعتها نحن ببساطة نستخدم هذه الاصوات كاداة لزيادة مستوى التركيز، ايها العقيد |
"Üretimimizi 4 kat arttırmak için, mühendislerimizin de önerdiği gibi, bir..." | Open Subtitles | لزيادة إنتاجنا أربعة أضعاف, كما طلب المهندسون |
Önümüzdeki 4 hafta boyunca her gün, yumurta sayını arttırmak için tasarlanmış çeşitli hormonlar içeren iğneler olacaksın. | Open Subtitles | ستأخذين حقنات يومية من عدّة هرمونات مصمّمة لزيادة إنتاجكِ من البويضات. |
Yüzyıllar önce Peru'da, And Dağları'nda kutsal kişilerin kan miktarını arttırmak için kafatası kemiklerinin bir bölümünü çıkarırlarmış. | Open Subtitles | في الحقيقة، قبل قرون في أنديز البيروية، الرجال المقدّسون كانوا جسديا أجزاء خطوة جمجمتهم في إطلب لزيادة حجم الدمّ، |
Plestisid ve antibiyotik, süt üretimini arttırmak için kullanılıyor. | Open Subtitles | كما تستخدم المبيدات الحشرية والمضادات الحيوية لزيادة الإنتاجية من الحليب. |
Sizi temin ederim, adadaki nüfusu arttırmak için önlemler aldım. | Open Subtitles | أؤكد لك أننى اتخذت التدابير... ... لزيادة عدد سكان الجزيرة. |
Eğer biri... tahrik etmeyi arttırmak için "deh" diye bağırıyorsa... bunun yanlışı ne? | Open Subtitles | إذا كان شخص ما يحتاج إلى الصراخ لزيادة الإثارة ، ما الخطأ في ذلك؟ |
Personelin moralini arttırmak için bir konser düzenleyeceğiz. | Open Subtitles | سنقيم الحفلات الموسيقية لرفع معنويات الرجال. |
Verimliliği arttırmak için yapılmış ritmik bir çalışma şarkısı. | Open Subtitles | إنّها أغنية إيقاعيّة مُعدّة لرفع الإنتاجيّة. |
Elektrik yükünü arttırmak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا استعماله لتضخيم الشحنة الكهربائيه |
Bu kampanya, yerli oto sahiplerinin... kişisel güvenlerini arttırmak için düzenlenmiştir. | Open Subtitles | نعم سيّدي، إنّها مصمّمة لتعزيز ثقة المواطن بشراء سيارة محلية |
Katılımcılar birbirine samimiyeti arttırmak için yapılmış bir dizi soru soruyor. | Open Subtitles | المشتركين يسالون بعضهم عده اسئلة لتقوية العلاقة بينهم |
Sırf oylarını arttırmak için. | Open Subtitles | فقط لترفع بياناته في الانتخابات |
Sayın Yargıç, müvekkilim çocuk nafakasını arttırmak için Bayan Clark'ı dikkate aldı dolayısıyla... | Open Subtitles | (حضرتُك، موكّلي أخذ طلب الآنسة (كلارك لأجل زيادة إهتمامها بالأطفال، بشكلٍ جدّي ولذلك.. |
Rakamlarımızı arttırmak için beşine ortaklık teklifi yapılmıştı. | Open Subtitles | قُدّمت خمسة عروض لمحامين بهدف زيادة ميزانيتنا |