Sana çok teşekkür ederim Tanrım. Aman Tanrım, o asılmaktan kurtuldu. | Open Subtitles | إلهي شكراً لك كثيراً يا إلهي لقد فر من الشنق |
Daze'i asılmaktan... kurtarıp kendi öldüren adamın ta kendisi. | Open Subtitles | هذا المذكور من الأراضي البرية الذي خلص إزينهوك من الشنق |
...yada kurnaz dilin seni asılmaktan kurtarıp kurtaramayacağını görürüz. | Open Subtitles | ونرى هل بوسع لسانك الأملس أن ينجيك من الشنق |
Seni kimin tuttuğunu söyle de seni asılmaktan kurtarayım. | Open Subtitles | أخْبرني من عيّنكَ و سوف أُعفيكَ من حبل المشنقة. |
Tüm bu yılları, ruhları şeytanın pençesinden kurtarmaya çalışmakla harcadım fakat kendi kardeşimi asılmaktan kurtaramıyorum. | Open Subtitles | كل هذه السنين قضيتها محاولاً أنتشال الأرواح من الأخطاء الشيطانية لكني لا أستطيع إنقاذ أخي من حبل المشنقة |
Müşterilere asılmaktan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | ليست إلى درجة مغازلة الزبائن |
stitch'e asılmaktan vazgeç. | Open Subtitles | (وتوقف عن مغازلة (ستيتش |
Ve onu asılmaktan kim kurtardı? | Open Subtitles | ومن أنقذه من الشنق ؟ السياسيون الشمالون |
Bütün yapabildiğim şey, seni asılmaktan uzak tutmak olacak. | Open Subtitles | لقد فعلت كل ما في وسعي لإبعدك عن الشنق |
asılmaktan da bahsetmiştim galiba, değil mi? | Open Subtitles | و أنا قلت سأخلصك من الشنق أليس كذلك؟ |
Adamı pek sevmemiştim ama bu zavallı kadını asılmaktan kurtaramaz. | Open Subtitles | لكن ذلك لن يوقف هذة المرأة من الشنق |
- asılmaktan daha mı çok? - Öyle belki. | Open Subtitles | ـ أكثر من حبل المشنقة ؟ |