Adamlarım silahları olmadan eve dönmeyi asla kabul etmez. | Open Subtitles | لن يوافق رجالي علي العودة لبيوتهم بدون أسلحتهم |
Senatoyu biliyorsun ki senin isteklerini asla kabul etmeyecekler. | Open Subtitles | تعلم أن مجلس الشيوخ لن يوافق على طلباتك. |
Senin için çalışmayı asla kabul etmemeliydim. | Open Subtitles | لم يكن يُفترض بي الموافقة على العمل لديك |
Ali onunla evlenmeyi asla kabul etmemeliydi. | Open Subtitles | آلي لم يكن يجدر بها الموافقة على الزواج به. |
Cumhuriyetçiler toptan geçirmeyi asla kabul etmez. | Open Subtitles | الجمهوريون لن يوافقوا على دفعة واحدة يجب أن نقسمه إلى أجزاء قضائية |
Sana saldıracaklarından haberim olsaydı buluşmayı asla kabul etmezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأقبل لأن نتقابل إذا ظننت أن هناك قتلي متخفّيين سوف يحاولون ويهاجموك. |
Hepimiz biliyoruz ki, hükümet 18 yılın ardından bir mülteciden doğan bebeği asla kabul etmez. | Open Subtitles | كلنا نعرف أن الحكومة لن تعترف أبدا بأن نازحة هي من ولدت أول طفل منذ 18 عام |
- Joel bunu asla kabul etmez. - Sen orasını bana bırak. | Open Subtitles | ــ جول سوف لن يوافق مطلقا على فعل هذا ــ حسنا, أترك الأمر لي |
Ve üçüncüsü, Yeni Sağ emeklilik ücretlerini değiştirmeyi asla kabul etmez. | Open Subtitles | ثالثا، اليمين الجديد لن يوافق على تعديل نظام التقاعد |
Tamam ama Lavon bunu asla kabul etmez. | Open Subtitles | حسناً . و لكنك تعلم أن لافون لن يوافق أبداً على ذلك |
Şundan çok eminim, babam seni asla kabul etmeyecektir. | Open Subtitles | و متأكد تماماً أن أبي لن يوافق أبداً عليك. |
Bu görevi asla kabul etmemen gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت انه ليس عليك الموافقة على ذلك |
Bu ortaklığı asla kabul edemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أبدا الموافقة على الإندماج. |
asla kabul etmemeliydim. | Open Subtitles | لم يكن ينبغي علي الموافقة على ذلك |
Bunu asla kabul etmemeliydik. | Open Subtitles | لم يتوجب علينا الموافقة على هذا |
Taleplerimizi asla kabul etmezler. | Open Subtitles | لن يوافقوا أبداً على طلباتنا |
Halk bunu asla kabul etmeyecek. | Open Subtitles | هم لن يوافقوا على هذا أبدًا. |
Bu arada teklifini asla kabul etmezdim. | Open Subtitles | لمعلوماتك، لم أكن لأقبل عرضك أبداً. |
Tess Lois'i kaçırdığını asla kabul etmez. Bir şey denememe izin ver. | Open Subtitles | لن تعترف (تيس) أبداً باختطاف (لويس)، دعني أحاول شيئاً. |
Dill, bunu asla kabul etmeyeceğini biliyorum, ama seni olduğun gibi gören biriyle olmak istemez misin? | Open Subtitles | (ديل) أعلم أنك لن تعترف بهذا لنفسك لكن ألا تريد أن تكون مع شخص يراك كما أنت عليه |