"asla unutamayacağım" - Traduction Turc en Arabe

    • لن أنسى
        
    • لن أنساه أبداً
        
    • لن أنساه أبدا
        
    • أنا لن أنسي
        
    • لا يمكنني نسيانها
        
    • لن أنساها أبداً
        
    • لن انساه
        
    Senin yaşlı bir kadın gibi giyindiğin benim de seni çöpe attığım ilk günü asla unutamayacağım. Open Subtitles لن أنسى أول مرة ارتديت زي امرأة عجوزة وأنا دفعتك في القمامة
    O çocuğu asla unutamayacağım. Muhteşem bir adı vardı. Gus. Open Subtitles لن أنسى ذلك الرّجل كان له إسمٌ عظيم، "غاس"
    Ama bir herif vardı ki asla unutamayacağım bir orospu çocuğuydu. Open Subtitles لكن كان هناك رجل وحيد ذلك الوغد الذي لن أنساه أبداً
    Genç olanını asla unutamayacağım. Open Subtitles واحد في جلد الغزال الأبيض أنا لن أنساه أبدا.
    Bu korkunç günlerin gerilimini asla unutamayacağım. Open Subtitles أنا لن أنسي التوتر الساحق لتلك الأيام الشديدة
    O an, benim anımdı, asla unutamayacağım an. Open Subtitles تلك كانت لحظتي التي لا يمكنني نسيانها
    Sana söylemem gerek, ...asla unutamayacağım bir gece yaşattın bana. Open Subtitles يجبُ أن أخبرك، لقد منحتني ليلةً لن أنساها أبداً.
    Beni güzelce patakladıktan sonra tepemde dikildi ve asla unutamayacağım bir şey söyledi. Open Subtitles وبعد ما قام بضربي وتوبيخي, وقف امامي وقال شيئاً لن انساه مُطلقاً.
    O korkunç yüzü asla unutamayacağım! Asla! Open Subtitles أنا لن أنسى ذلك الوجه المروع, أبدا
    Ve burada asla unutamayacağım şeyler gördüm. Open Subtitles ولقد رأيت أشياء هنا لن أنسى أبدا.
    Tanrım, karısının yüzündeki ifadeyi asla unutamayacağım. Open Subtitles لن أنسى النظرةَ على وجه زوجتهِ ما حييت...
    Yüzündeki ifadeyi asla unutamayacağım. Open Subtitles لن أنسى النظرة على وجهه ابداً.
    Bu büyüleyici geceyi asla unutamayacağım. Open Subtitles لن أنسى هذه الليله الخيالية
    13 Ekim 2012, asla unutamayacağım bir gündü. TED كان الثالث عشر من أكتوبر عام 2012 يوماً لن أنساه أبداً.
    Yönetmem istenen ve maalesef asla unutamayacağım ilk düğünlerden biriydi. Open Subtitles لقد كانت إحدى أوائل الزفاف التي طلب منّي ترأسها زفافاً حزيناً لن أنساه أبداً
    Primatların çok sosyal hayvanlar olduğunu biliyorum, ...ama bu cömert davranışı görmek asla unutamayacağım bir şey. Open Subtitles أعرف أن الرئيسيات حيوانات اجتماعية جداً، لكن رؤية هذا التصرف السخي كان أمراً لن أنساه أبداً.
    Tüm hayatım asla unutamayacağım o gün de değişti. Open Subtitles وقد غـَيَّرَتْ فعلا جميع حياتي كان يوما لن أنساه أبدا
    asla unutamayacağım bir şeydi. Open Subtitles وهو أمر لن أنساه أبدا.
    O an, benim anımdı, asla unutamayacağım an. Open Subtitles تلك كانت لحظتي التي لا يمكنني نسيانها
    Bana asla unutamayacağım şeyler yaptılar. Open Subtitles .. لقد فعلوا بي أشياءاً لن أنساها أبداً
    Ama sonra asla unutamayacağım bir şey öğrendim. Open Subtitles لكن بعدها تعلمت شيء لن انساه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus