Bakın onlar bir şey etrafında bağ kurmuşlardı, aynı kamp ateşi etrafında hikâyeler anlatarak toplumsal bilişlerinin evrilmesini sağlayan atalarımız gibi. | TED | كما ترون، فقد كانوا مجتمعين حول شيءٍ ما، تماما مثل أسلافنا الذين طوروا استعرافهم الإجتماعي يروون القصص حول نار المخيم. |
İtalya'ya dönüp atalarımız gibi küçük bir dağ köyünde yaşayıp etrafımıza koca bir sur öreriz. | Open Subtitles | سنعيش في مدينة صغيرة بالتل مثل أسلافنا نحوطها بسور |
Bir yüzyıldan biraz daha önce başka bir dünyadan gelen en acil mesajdan bile bihaber olacak atalarımız gibi. | Open Subtitles | ولكننا نفتقد طريقة استقبالها تمامًا مثل أسلافنا قبل أكثر من قرن أكانوا غافلين عن تلك الإشارات |
Göçmen atalarımız gibi yaşamalıyız. | TED | يجبُ أن نعيش مثل أسلافنا المهاجرين. |
Bize atalarımız gibi dövüşmeyi öğreniriz. | Open Subtitles | علّمونا القتال مثل أسلافنا |