Mağarada yaşayan atalarımız ve de favori şairlerimiz muhtemelen bu türden bir cennetin parçası olmak istemezlerdi. | TED | أسلافنا من رجال الكهف وشعراؤنا المفضّلون ربما قد يرفضون فردوسا مماثلا. |
atalarımız ve onların hikayeleriyle bağlantı kurmamızı sağlar, fakat her gün doğal afetlerde ve çatışma alanlarında bunları birer birer kaybediyoruz. | TED | يساعدنا على التواصل مع أسلافنا وقصصهم، ولكننا نخسر أجزاء منه كل يوم نتيجة الكوارث الطبيعية وفي مناطق الصراع. |
Çünkü düşmanlarımız gerçek kimliğimizi öğrenirse zaman çizgisindeki atalarımız ve torunlarımız hedefler haline gelebilir. | Open Subtitles | لأنه إن عرف أعداؤنا هويتنا الحقيقية سيكون أسلافنا وأحفادنا عبر الخط الزمني أهدافاً محتملة |
Bu insanlar bana eğer biri olmuşsak babalarımız, dedelerimiz, atalarımız ve onların da öncesindekiler sayesinde olduğunu öğrettiler. Ben de bu yolculuk boyunca ne kadar romantik ya da idealist olsam da, iki hafta öncesine kadar bunu bilmiyordum. | TED | علمني هؤلاء الأشخاص ان ما نحن عليه هو بسبب آبائنا وأجدادنا و أسلافنا وبالاستمرار قبل ذلك وانا بغض النظر عن الدرجة التي كنت بها عاطفياً اومثالياً آنذاك لم اعرف ذلك حتى قبل أسبوعين مضوا |