Önemli olan şey buradaki her şeyin atalarıma ait olduğu. | Open Subtitles | ما هو مهم أن تعرف أن كل شيء هنا يعود إلى أجدادي. |
Önemli olan şey buradaki her şeyin atalarıma ait olduğu. | Open Subtitles | ما هو مهم أن تعرف أن كل شيء هنا يعود إلى أجدادي. |
Büyüklüğün yaşayan hayatları için atalarıma teşekkür et. | Open Subtitles | أشكر أجدادي للعيش حياة عظمة. |
atalarıma söz getirecek bir hareket, ülkeme ve halkımı üzecek bir iş yapmam! | Open Subtitles | ولن أجعل أسلافي وبلادي وشعبي يسقطون أرضاً |
Çin güçleri atalarıma ait mezarlara hürmetsizlik etti. | Open Subtitles | القوات الصينية دنست قبور أسلافي |
Carter ise Alamaba, Georgia'daki pamuk tarlalarında çalışan... atalarıma verilmiş ve babamdan bana geçmiş olan... kölelik soyadımdı. | Open Subtitles | كارتر هو الاسم الذي أعطي لأجدادي من قبل أسيادهم الذين كانوا يملكون بعض حقول القطن في ألاباما وجورجيا وهكذا حملت أنا هذا الاسم |
atalarıma icadımı çaldıkları için teşekkür ediyorum. (Kahkaha) Yay yapımcılığı yoluyla tarihimle bir etkileşime girebilmiştim. | TED | و اتقدم بالشكر لأجدادي لسرقة اختراعي. (ضحك) عبر صناعة الأقواس شعرت بالاتصال بجزء من تراث بلادي. |
Gotham atalarıma yapılan yanlışlar tarafından zehirlendi. | Open Subtitles | الأرض التي بنيت عليها (غوثام) مسممة بأخطاء أجدادي |
Sen onu atalarıma anlat. | Open Subtitles | من الأفضل أن نسأل أجدادي! |
Sen onu atalarıma anlat. | Open Subtitles | من الأفضل أن نسأل أجدادي! |
Sinirlendiğinde atalarıma bile sövüyor. | Open Subtitles | عندما تغضب فإنها تلعن أسلافي |
Bu genler, atalarıma ait deneyimlerin tarihsel bir kaydıdır. | Open Subtitles | إنها سجل تاريخي لخبرات أسلافي |
Burası atalarıma satılmıştı. | Open Subtitles | -بيعت لأجدادي . |