Otostop çekmiş olabilir ya da bir kamyonun arkasına atlamıştır. | Open Subtitles | ربما حصل على توصيله مجانيه من احد الماره، او قفز خلف شاحنه قبل تسع دقائق، |
Belki de bu yüzden o gün parkta senin üzerine atlamıştır. | Open Subtitles | لعل لهذا السبب قفز عليك في الحديقة ذلك اليوم. |
Belki de, bilemiyorum, vince tırmanmıştır, yüksekten atlamıştır, kafasını çarpıp kendini orada bulmuştur. | Open Subtitles | ربما, لا أعرف ربما صعد على الرافعه قفز,وضرب رأسه عند وقوعه عندما وقع هناك |
Boris muhtemelen kediyi pencereden içeriye fırlatmıştır ya da kedi kendi atlamıştır. | Open Subtitles | من المرجح أن "بوريس" رمى بالقط عبر النافذة أو ما شابه ذلك أو أنه قفز عبر الزجاج من تلقاء نفسه. |
Bahse girerim birisi trenin önüne atlamıştır. | Open Subtitles | اراهنك ان هناك شخصا قفز امام القطار |
...atı öldürdükten sonra da okyanusa atlamıştır. | Open Subtitles | قتل الحصان ثم قفز الى المحيط |
Belki de kendisi atlamıştır, Max. | Open Subtitles | -ربما قفز من هناك، (ماكس ) |
Hey. Belki atlamıştır. | Open Subtitles | ربما قفز |
Belki de atlamıştır. | Open Subtitles | أو ربما قفز |