Çocuğumuzun kaybolmasını atlatmam senden uzun sürdüğü için kusura bakma, V. | Open Subtitles | أنا متأسف ولكن سيأخذ الأمر وقتا أطول منكِ لكي أتخطى أمر فقدان طفلتي |
Davamı atlatmam gerek. | Open Subtitles | أنا فقط أحتاج لأن أتخطى التهمة الموجهة إلي |
Bakın, bu 24 yıl önceydi ve bunu atlatmam çok uzun zaman aldı. | Open Subtitles | اسمع، لقد حدث هذا قبل أربعٍ و عشرين عاماً و قد استغرقني كلّ . هذه الأعوام كي أتخطى الأمر |
Problem para değildi. Oda arkadaşımı atlatmam gerekiyordu. | Open Subtitles | لا، المال لم يكن مشكلة كان لا بدّ أن أتخلص من شريكتي في الغرفة |
Hayattaki amacımı bulmadan önce atlatmam gereken bazı ciddi bağımlılık sorunlarım vardı. | Open Subtitles | لكن كان يجب أن أتخلص من مشاكل الإدمان الخطيره قبل أن أجد من يوجهنى فى حياتى |
Ama bu hastalığı atlatmam gerektiğini anlamamı sağladı. | Open Subtitles | ... ولكن جعلني ذلك أعي ... أنه يجب عليَّ أن أتخلص من هذا المرض |
Sadece, bu akşam yemeğini hızlıca atlatmam gerek. | Open Subtitles | لا علي أن أتخطى هذا العشاء بسرعه |