"atmıştım" - Traduction Turc en Arabe

    • رميت
        
    • رميتها
        
    • رميته
        
    • ألقيت
        
    • ألقيتُ به
        
    • ألقيته
        
    • ألقيتها
        
    • رميتك
        
    Onu küçük kardeşini Los Angeles dışındaki Nakatomi Kuleleri'nin 32. katından atmıştım. Open Subtitles لقد رميت بأخيه الصغير من الطابق 32 من ابراج ناكاتومي في لوس انجلوس
    Üstümde taşıdığım vericiyi atmıştım. Open Subtitles رميت ذلك جهاز الإرسال والاستقبال تضع عليّ
    Ama dışarıya kâğıt ve öteberi atmıştım, onların arasında olabilir. Open Subtitles كان هناك بعض الورق وأشياء أخرى رميتها ربما كانت بينها
    Takma olduğunu biliyordum, çünkü 86 numarayı yaptıktan sonra karavanın altına kendim atmıştım: Open Subtitles عرفت أنها اصطناعية لأنني كنت قد رميتها بنفسي تحت المقطورة بعد ارتكابي الرقم 86
    Yatağın altına atmıştım. Ev telefonundan ara. Open Subtitles ، رميته تحت السرير حاولي الإتصال به في المنزل
    Size yardımcı olmak isterdim ama aylar önce atmıştım. Open Subtitles أودّ أن أساعدكم يارفاق , و لكنّي ألقيت بهذا الزوج من الأحذية بالشهر الماضى.
    Sokağa atmıştım. Open Subtitles ألقيتُ به في الشارع.
    O maskeyi kaldırıp atmıştım. Open Subtitles لقد تخلصت من هذا القناع , ألقيته
    Tren istasyonunda. Senin olduğun trene doğru atmıştım. Nereye koydun onu? Open Subtitles محطّة المترو، لقد ألقيتها في المترو، أين حفطتها؟
    Bunu atmıştım, çünkü çizgiyi geçtiğini düşünmüştüm ama sanırım biz birkaç kez geçtik. Open Subtitles رميت هذه ، لأني أعتقذت أنها خارجة عن الحدود، ولكن تعدينا ذلك عدة مرات
    Bir keresinde eski karımı çekici bulduğum için bütün kıyafetlerini bahçeye atmıştım. Open Subtitles ذات مرة رميت كل ملابس زوجتي السابقة على الحديقة الأمامية لأنني كنت منجذباً إليها
    Kariyerimi kurtarabileceğim her şeyi çöpe atmıştım. Open Subtitles لقد رميت كل شيء أحتاجه لإنقاذ وظيفتي
    Evet, çekmecenin içinde. Alarm bizi uyandırmasın diye geçen gece atmıştım. Open Subtitles نعم, إنها في الدرج, رميتها ليلة الأمس هناك , ولهذا لم يوقظنا المنبه.
    Onu bir gider ızgarasına atmıştım sonra dönüp geri aldım. Open Subtitles رميتها في فتحة صرف صحي ثم عدتُ وإستعدتها.
    - Ben de çöpe atmıştım hatta. Open Subtitles وأعطانا بطاقته التي رميتها بعيداَ
    Eski diye bir kenara atmıştım ama buna da bakmam lazım. Open Subtitles ..رميته عندما اعتقد انه قديم جداً,لكني اعتقدت بأنه ربما
    Eve döndüğümde ayakkabılarım kum içindeydi ve onları yatak odamda yere atmıştım. Open Subtitles و عندما رجعنا للمنزل ، كان حذائى مليئاً بالرمال رميته على أرضية غرفة النوم
    Bana ilk verdikleri madalyayı okyanusa atmıştım. Open Subtitles اول واحد اخذته .. رميته فى المحيط .
    Bakanlıktayken, kayıtlarına bir göz atmıştım. Open Subtitles لقد ألقيت نظرة على تسجيلاتك في الوزارة
    Bu son olduğunda seni camdan atmıştım. Open Subtitles آخر مرّة تواجهنا، ألقيت بك من نافذة.
    Sokağa atmıştım. Open Subtitles ألقيتُ به في الشارع.
    Sokağa atmıştım. Open Subtitles ألقيتُ به في الشارع.
    Çöpe atmıştım. Open Subtitles حسناً لقد ألقيته في القمامة
    Aslında ben biliyorum. Seni bulmadan birkaç dakika önce göle atmıştım. Open Subtitles في الواقع أنا أعلم، لقد ألقيتها في البحيرة قبل أن أعثر عليكي ببضع دقائق
    Bak kızım, iş yerinde amca ve teyze yok. Eğer yeğenim olmasaydın, seni dışarı atmıştım. Open Subtitles إذا كنت ابنة اخي لكنت رميتك بسلة المهملات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus