| Savunma Bakanı Heller kıdemli politika çözümleyicisi Audrey Raines ile birlikte birkaç dakika önce kaçırıldı. | Open Subtitles | لقد تم اختطاف الوزير هيللر منذ بضعة دقائق ومعه المستشارة السياسية أودري رينز |
| Audrey Raines'i sorgulamaya hazırlanıyorsun... ama asıl sorgulaman gereken kişi Collette Stenger. | Open Subtitles | (أنتِ تستعدين لاستجواب (أودري رينز (بينما لابد أن تقومي باستجواب (كوليت ستينجر |
| Bunu Audrey Raines'e ver ve DOD'ye göndermesini söyle, lütfen. | Open Subtitles | أوصل هذا لـ(أودري رينز) ودعها توصلها إلى وزارة الدفاع |
| Hayır, arşivdeki bazı görüntülere bakmak için Audrey Raines ile birlikte Felsted Güvenlik'e gittiler. | Open Subtitles | لا، لقد ذهب مع (أودري رينز) إلى شركة (فيلستد) للأمن لبحث بعض الأمور |
| Audrey Raines, benimkini kurtarmak için kendi hayatını vermeye razıydı. | Open Subtitles | أودرى رينز) كانت مستعدة) أن تهب حياتها لتنقذ حياتى |
| Bauer ve Audrey Raines yaklaşık 5 dakika önce ayrıldılar. | Open Subtitles | لقد رحل (باور) و(أودري رينز) منذ نصف الساعة |
| Jack Bauer ve Audrey Raines öldürüldüklerinde, CTU, bulundukları yeri içeriden birilerinin sızdırdığını anlayacaktır. | Open Subtitles | (عندما سيقتل (جاك باور) و(أودري رينز ستعرف الوحدة أن شخصاً من الداخل قد سرب معلومات عنهما، ابعدي الشكوك عنكِ |
| Jack Bauer ve Audrey Raines hâlâ hayattalar. | Open Subtitles | جاك باور) و(أودري رينز) لازالا على قيد الحياة) |
| Audrey Raines bazı DOD dosyaları üzerinde ona yardım ettiğinizden bahsetmişti. | Open Subtitles | لقد ذكرت (أودري رينز) أنك كنت تساعدها في بعض ملفات وزارة الدفاع |
| Ve Audrey Raines onu depoda gördüğünde bu gerekli mi oldu? | Open Subtitles | وبعد أن رأته (أودري رينز) في المخزن أصبح هذا ضرورياً؟ |
| Odada ayrıca Bill Buchanan, Audrey Raines, Chloe O'Brian, ve Edgar Stiles bulunmakta. | Open Subtitles | (معك أيضاً (بيل بيوكانان (أودري رينز)، (كلوي أوبرايان)، و(إدجار ستايلز) |
| Audrey Raines'in kullandığı istasyonun telefon kayıtlarını gönderin. | Open Subtitles | (لتحضر لي سجلات المكالمات الصادرة من مكتب (أودري رينز |
| Daha sonra, Audrey Raines'e CTU'dan çıkarken eşlik et. | Open Subtitles | وضعهم بالحجز ثم اصحب مس (أودري رينز) خارج الوحدة. لا يمكنني هذا |
| Sayın Başkan, Audrey Raines 3. hatta. | Open Subtitles | سيدي الرئيس أودري رينز) تنتظر على الخط الثالث) |
| Savunma Bakanlığı'ndaki bağlantım Audrey Raines'di. | Open Subtitles | هذه هي الحقيقة، لقد كانت (أودري رينز) وسيطتي |
| Audrey Raines'in son 18 aydaki faaliyetlerini kontrol et. | Open Subtitles | تحري عن نشاطات أودري رينز) في الثمانية عشر شهراً الماضية) |
| Audrey Raines, Savunma Bakanlığı'ndaki bağlantımdı. | Open Subtitles | لقد كانت (أودري رينز) هي وسيطي في وزارة الدفاع |
| Çizimleri Audrey Raines'den almadığını biliyoruz. | Open Subtitles | (نعرف أنكِ لم تحصلين على المخطط من (أودري رينز |
| Evet merhaba. Ben Audrey Raines. Bakan Heller'la görüşmek istiyorum lütfen. | Open Subtitles | نعم، مرحباً، هنا (أودري رينز)، أريد التحدث إلى سيادة الوزير (هيللر)، من فضلك |
| Audrey Raines konuta giriyor. | Open Subtitles | (أودرى رينز) تدخل المبنى |
| Chloe, Audrey Raines ve Bauer'e neden yardım ettiğini söyledi mi sana? | Open Subtitles | . هل قالت لكِ (كلوي) لماذا تساعد (اودري رينز) و(جاك باور)؟ |