"avlamaya" - Traduction Turc en Arabe

    • صيد
        
    • لصيد
        
    • لمطاردة
        
    • لاصطياد
        
    • نصطاد
        
    • أصطاد
        
    • يصطاد
        
    • لإصطياد
        
    • ليصطاد
        
    • بمطاردة
        
    • بالصيد
        
    • باصطيادنا
        
    Av odasını bile göstermeyecektir ta ki seni o devasa bilmem neyi avlamaya götürmeye hazır olana dek. Open Subtitles لن يسمح لك حتى برؤية حجرة غنائمه حتى يكون مستعداً ليأخدك معه فى رحلة صيد من رحلاته العظيمة
    Ve feribota binip Ocracoke Island'a dere pisisi avlamaya gideceğiz. Open Subtitles ثم نعبر بالطوافة حتى نصل أوكروك ايلاند ونحصل على صيد موفق من الأسماك المفلطحة
    Babam bizi bir şeyi avlamaya gönderiyorsa ne olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles , لو كان أبي يرسلنا لصيد شئ لا أعلم ماذا
    Yani bu bakteriler mercanları avlamaya oldukça aşina. TED بحيث تتكيف هذه البكتيريا بشكل جيد لصيد الشعب.
    En son ava çıktığımda şu benden istediğiniz şeylerden avlamaya 20 kişi öldü. Open Subtitles آخر مرّة ذهبتُ لمطاردة ،تلك الأشياء التي تبغين منّي مطاردتها لقى عشرون شخص حتفهم
    Yine domuz avlamaya gidecek misiniz? Open Subtitles هل سوف تخرجون لاصطياد الخنازير مرة اخرى؟
    Kısacası Uyanmış Olan'ları avlamaya giden ekipler gibi. Open Subtitles اساسا , نفس التشكيلة التي نكونها عندما نصطاد كائنا مستيقظا
    Anne, artık yemeleri gereken fokları avlamaya başlayabilir. Open Subtitles الآن ، تستطيع الأم أن تبدأ في صيد الفقم اللاتي يجب الحصول عليها.
    Anne, artik yemeleri gereken foklari avlamaya baslayabilir. Open Subtitles الآن ، تستطيع الأم أن تبدأ في صيد الفقم اللاتي يجب الحصول عليها.
    Oraya vardığımızda balık avlamaya gidelim. Open Subtitles أتعلمين بماذا افكر عندما وصلنا هنا يحب ان نذهب في رحلة صيد
    Hey, senin yerinde olsam bu Nazi ahmaklığını bırakıp kaçak timsah avlamaya devam ederdim... daha güvenli. Open Subtitles أنت ، لوكنت مكانك لتوقفت عن شعارات النازية التافهة وعدت الى صيد التماسيح أكثر اماناً.
    Artık beraber böcek avlamaya gitmeyecek miyiz? Open Subtitles لن نذهب لصيد الحشرات بعد الآن ؟ ولم لا ؟
    - Rodney ve ben anakarada balık avlamaya gidiyoruz, bu öğleden sonra. Open Subtitles رودنى وانا سنذهب لصيد الاسماك فى الارض الرئيسية عند الظهيرة.
    İsveçli balıkları avlamaya gidiyoruz Open Subtitles سوف نذهب لصيد الأسماك السويدية واحد و عشرون
    Normalde okla amele avlamaya çıkacağıma neden hepinizi gecenin bir yarısı buraya çağırdığımı merak ettiğinize eminim. Open Subtitles أنا متأكدة أنكم تتساءلون عن سبب استدعائي لكم كلكم في منتصف الليل بينما بالعادة أذهب بهذا الوقت لصيد المشردين بالسهام
    Eşyalarına topla. O kaltağı avlamaya gidiyoruz. Open Subtitles اجمع امتعتك سنذهب لمطاردة اللعينة
    Yine domuz avlamaya gidecek misiniz? Open Subtitles هل سوف تخرجون لاصطياد الخنازير مرة اخرى؟
    Bir gün balık avlamaya gitmiştik ve sen onu denize atmıştın. Open Subtitles مرعوب. يوماَ ما كنا بالخارج نصطاد. وأنت ألقيت بهذا الشيئ فى البحر.
    Bir çift iyi teriyerle sıçan avlamaya bayılırım. Open Subtitles حسنا ، أن أحب أن أصطاد الفئران بالكلاب.
    Bir keresinde sözde Colorado'ya Kanada geyiği avlamaya gittiğinde, Manhattan'da bir striptiz kulübünde ona rastladım. Open Subtitles في احدى المرات ذهبت اليه الى مونتانا في نادي للتعري حينما كان يفترض ان يكون يصطاد الظبي في كولورادو.
    Bir daha asla onları torpille balık avlamaya götürmeyeceğime söz veriyorum. Open Subtitles أقسم لك أننى لن أخذهم أبداً لإصطياد الأسماك مع الصورايخ
    Pekala, şimdi senden bir isim rica ediyoruz şu 3 çaresiz suçluyu avlamaya göndereceğimiz kovalayıcının ismini. Open Subtitles حسناً، نحتاجك لأن تسمي المطارد الذي سنرسله ليصطاد أولئك المجرمين المستميتين الثلاثة
    Kirli 30'luyu avlamaya devam edeceksek, bunu daha zekice ve sessizce yapmalıyız. Open Subtitles إذا إستمرينا بمطاردة هؤلاء العملاء المنشقون فيجب أن نفعلها بذكاء أكثر ورويّة
    Sen de ömrüm boyunca avlamaya çalıştığım o ölümsüz haşereler üzerinden beni azarlama! Open Subtitles لاتقم بإعطائي محاضرات لقد قمتُ بالصيد طيلة حياتي
    Yüz yıllardır bizi avlamaya çalışanlar. Open Subtitles إنهم يقومون باصطيادنا منذ قرون

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus