"avludaki" - Traduction Turc en Arabe

    • بالساحة
        
    • في الفناء
        
    • في الساحة
        
    elemanlarına söyle bıçak kemiğe dayandığında ve bir beyaz dosta ihtiyaç duyduğunda avludaki en kara ele uzansalar iyi olur. Open Subtitles عندما تأتِ الصعاب والبيض يحتاجون صديقاً عليهم بأن يتصلّوا بالجانبِ المظلم بالساحة.
    avludaki çizimlerinden dolayı hücreleri birbirine kattılar. Open Subtitles الان هم يفتشون زنزاناتنا لسلل رسمتك التي بالساحة
    Çünkü, bilirsin, bugün avludaki benim günüm. Open Subtitles .لأنه,كما تعلم .إنه يومي بالساحة
    Gece avludaki çardağın altında. Open Subtitles في الليل خارجاً في الفناء تحت تعريشة العنب
    - Serena ve yanlız olmayan çocuk açıkça, avludaki kırıştırmayı abarttılar. Open Subtitles ومن الواضح انهم تخطوا المغازلة في الفناء
    Ve avludaki çite giden elektriğini keseriz. Open Subtitles وستُفصل الطاقة عن السور الكهربائي المُتواجد في الساحة
    avludaki en büyük, en kötü anneyi bul ve o kıçını tekmele Open Subtitles "ابحث عن أكبر, أسوأ شخص في الساحة, و اركل مؤخرته."
    Ayrıca gardiyanların, özellikle de avludaki mahkumları kontrol etme yöntemlerine de kafayı takmış olmalı. Open Subtitles كما أنه مهووس بالحرّاس وأساليبهم في السيطرة على السجناء بخاصة في الفناء
    Boks yapmış, vücut çalışmış, avludaki herkese meydan okumuş. Onlarla ölümüne dövüşeceğini söylemiş. Open Subtitles يلاكم ويتمرّن ويتحدى الجميع في الفناء قائلاً أنه سيقاتلهم حتى الموت
    avludaki masalardan birinde yeriz diye düşünmüştüm ve.. oh! Open Subtitles .. لقد فكرت أن نأكل في أحد الطاولات ... في الفناء
    Yayını avludaki hoparlörlere ver. Open Subtitles -اٍلى مكبرات الصوت في الفناء -نعم سيدي
    avludaki ipi takip edin. Open Subtitles إتبعي الحبل في الساحة
    İç avludaki herkese haber ver. Open Subtitles اجمع الجميع في الساحة
    İç avludaki herkese haber ver. Open Subtitles اجمع الجميع في الساحة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus