"avm" - Traduction Turc en Arabe

    • المول
        
    • المركز التجاري
        
    • مول
        
    • المجمع التجاري
        
    • مركز تسوق
        
    • مجمع
        
    • مركز تجاري
        
    • تشوه
        
    • بمركز التسوق
        
    • شريانه الوريدي
        
    • مركز تسوّق
        
    • مركز التسوّق
        
    • للسوق التجاري
        
    • الشرياني
        
    • السوق التجارى
        
    Şey, AVM'deki adam benden yılbaşı gelene kadar çıkartmamamı istedi, Ben de kabul ettim, çünkü Noel Baba olmak muhteşem. Open Subtitles حسنا الرجل في المول طلب مني ان ابقى حتى عيد الميلاد ووافقت لان كوني سانتا عظيم
    Grubu kim tehlikeye atarsa, AVM'den atılsın. Open Subtitles كل من يهدد المجموعة يتم طردهُ خارج المول.
    Gelen mesaja göre, benimle bir saat içinde yalnız başıma AVM'de buluşmak istiyor. Open Subtitles الرسالة الصادرة تقول أنها تريد أن تقابلني لوحدي في المركز التجاري بعد ساعة
    Çocuklar, AVM sizlere geniş bir konu yelpazesi sunacaktır, Open Subtitles أيها الأطفال ، سيمدكم المركز التجاري بمواضيعمختلفة..
    Bu yıl sonunda satışlarda kesinkes Giant AVM'yi geçmemiz lazım. Open Subtitles يجب أيضاً أن نفوز بمنافسة نهاية العام مع مول العملاق
    Geri zekâlı arkadaşlarıyla AVM'ye gitmektir herhalde. Open Subtitles لا ادري الذهاب الى المجمع التجاري برفقة صديقاتها الغبيات
    Çünkü o planlarda burayı yerle bir edip, yerine bir AVM yapacaklar. Open Subtitles لأنه من ضمن خططه أزالة ساحة المدينة ووضع بدله مركز تسوق
    ... Arabayla AVM'ye gittim, hediye aldım, anneme verdim" TED ذهبت إلى مجمع التسوق بسيارتي ، اشتريت هدية ، و أهديتها لأمي . إنه لشيء جميل أن تفعل هكذا
    ya da bu AVM'de bana tecavüz eden çocukla... mahsur kaldığımı mı söylemek istiyorsun? Open Subtitles أم أنك تقصدين أنني عالقة في المول مع الرجل الذي اغتصبني؟
    Sen bebekken, seni bu AVM'ye getirirdim. Open Subtitles كنت أحضرك إلى هذا المول عندما كنتِ طفلة.
    Eğer Jay haklıysa, ...eğer gerçekten dışarıda deliriyorlarsa, ...insanlar AVM'den atılıyorsa, o zaman mermilere ihtiyacımız olacak. Open Subtitles إذا جاي محق، إذا كانوا حقا يجنون بالخارج، يرمون الناس من المول أذاً سنحتاج الرصاص.
    AVM'deki havuza düşünce kafamı çarptım. Open Subtitles عندما سقطت في النافورة في المركز التجاري وضربت رأسي.
    Okuldan sonra benimle AVM'ye gelir misin? Open Subtitles هلّا رافقتني من فضلك إلى المركز التجاري بعد المدرسة؟
    AVM'deki mücevherciden kalp şeklinde bir iğne. Open Subtitles إنها قلادة قلب من صانع المجوهرات في المركز التجاري.
    Giant AVM başkanının hastaneden çıkmanızı kutlamak için gönderdiği çiçekler. Open Subtitles هذه زهور من رئيس مول العملاق ليهنئني على خروجي من المستشفى
    Steamtown AVM'sine gittim ve hepinize Nipples'tan küçük kekler aldım. Open Subtitles ذهبت إلى مول ستيم داون وأحضرت لكم الكوب كيك من محل الحلمات
    Ulusal AVM'de sokak sihirbazlığı yaparken tanıştık. Open Subtitles عندما كانت تمارس سحر الشارع عند مول الوطنية
    Kutuları boşaltmaktansa daha çok size AVM'den bir şeyler alalım. Open Subtitles ما رأيكم إذا قللنا اهتمامنا في فك الأمتعة و ركزنا أكثر على الذهاب للتسوق في المجمع التجاري
    37'nci yoldaki iyi sosislileri olan benzin istasyonun yanındaki küçük bir AVM. Open Subtitles إنه في مركز تسوق صغير على الطريق رقم 37 بجوار محطة البنزين التي بها الهوت دوج الجيد
    Yakınında güzel dükkanlar, hemen yanında bir AVM var. Open Subtitles هناك متاجر كثيرة بالقرب من المنزل ، هناك مجمع تجاري
    12 yaşındaydım ve bir AVM'de keşfedilmiştim. TED كنت في عمر 12 عندما وقع اكتشافي في مركز تجاري.
    Her halükarda, serebral AVM olabilir. Open Subtitles في التفريق التشخيصي على الحالتين قد تكون تشوه شرياني وريدي
    Görünüşe göre William zamanını okulda, teyzesinde ya da AVM'deki kioskta çalışarak geçiriyor. Open Subtitles يبدوا أن (ويليام) قسم وقته بين المدرسة ومنزل عمته ويعمل بكشك بمركز التسوق
    AVM kanama mı yaptı? Open Subtitles هل نزف من شريانه الوريدي المعاب خلقيّاً؟
    Busan Lotte AVM'de bir kadın epileptik kriz geçirdi. Open Subtitles سيّدة كان لديها نوبة صرع في مركز تسوّق "لوت"، "بوسان".
    Yaptırmak için AVM'ye götüreceğiz seni. Open Subtitles سنأخذك إلى مركز التسوّق لإنجاز هذا
    AVM'ye gidip yeni bir kot mont alman gerekiyor. Open Subtitles ما الامر؟ أريدك أن تذهب للسوق التجاري و أن تشتري سترة جمينز
    Acilde Beyin tomografisi çekmişler. AVM bulgusu yok. Open Subtitles اطباء الاسعاف قاموا بمسح مقطعي للرأس و لا علامة على التشوه الشرياني الوريدي
    Simon Fischer AVM'nin dışındaki kameralara yakalanmamayı başarmış. Open Subtitles رتّب (سايمون فيشر) لكى يبتعد عن الكاميرا خارج السوق التجارى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus