"avon" - Traduction Turc en Arabe

    • آيفون
        
    • إيفون
        
    • أيفون
        
    • ايفون
        
    • آفون
        
    • أفون
        
    toplantı iptal edildiğinden beri Avon konusunda detayları almak istiyodum. Open Subtitles بما أن الاجتماع قد فض، أردت بعض التفاصيل بخصوص "آيفون".
    Anladım lakin Avon Rumlara mesaj yollamama yardımcı olabileceğini düşünüyor. Open Subtitles لكن (آيفون) هنا يعتقد أنك ستساعدني في إيصال رسالة لليونانيّين
    Ve Avon'dan gelen bayanı kim getirdi? Open Subtitles ماذا تفعل هنا? ومن أحضر السيده آيفون?
    Terrace'tan geliyorlarsa, bu Avon. Open Subtitles إذا كانوا من (تيراس) فهم من جماعة (إيفون)
    Yapmayacaksan? Avon mutlaka yapacaktır. Open Subtitles أما إذا لم تفعل ، (إيفون) سيتعامل مع ذلك بشكل جاد
    Avon, McCann'a gitmek zorunda, sen de Avon'u tutmaları için yardım etmelisin. Open Subtitles "أيفون" عليهم أن يذهبون لـ"ماكان" وعليكِ مساعدتهم بالحفاظ عليه.
    - Aslında, her kadının Avon'la kişisel bir bağı vardır. Open Subtitles -في الواقع، جميع النساء لديهن صلة خاصة مع "آيفون".
    Toplantı iptal edildiği için Avon ile ilgili bazı ayrıntıları almak istemiştim. Open Subtitles بما أن الاجتماع قد فض، أردت بعض التفاصيل بخصوص "آيفون".
    - Günaydın, Joyce. Avon arıyor! Open Subtitles طاب صباحكِ يا (جويس)، مندوبة (آيفون) معكِ.
    Ama bir şey yapmadan önce büyük Avon el kitabına bakmak istiyorum. Open Subtitles لكن يجب أن أراجع دّليل (آيفون) الكبير قبل أن أفعل شيئاً.
    Avon Barksdale herkese ne kadar zeki olduğumu göstermenin bir yoluydu ve bu departmanın ne kadar salak olduğunu. Open Subtitles كان (آيفون باركسدايل) مجرّد وسيلة لأبرهن للجميع عن مدى ذكائي وعن مدى سوء مركز الشرطة هذا كل شيء
    Bu Avon Barksdale ile ilgili değildi teğmen. Open Subtitles لم يكن الأمر يتعلّق بـ(آيفون باركسدايل) أيها الملازم
    Taktığı cihazı çıkarıp Avon'un eline mi verecek? Open Subtitles تحمل شريط قياس وتسأل (آيفون) أن يمسكه من الطرف الآخر؟
    Avon Barksdale, bir ton boş emlak la ne yapmak istiyor? Open Subtitles ماذا يريد (آيفون باركسدايل) من مجموعة متاجر فارغة؟
    - Avon Barksdale'i suçlayacak bir şey bulursak, direk olarak burası kapanır. Open Subtitles -إذا وجّهنا تهمة إلى (آيفون باركسدايل ) سيبعدنا الرئيس عن العملية
    Avon'u gördük sanırım. Cloverdale'deki maçta şu anda. Open Subtitles ربما نتمكن من رؤية (آيفون) في مباراة بكرة السلة في (كلوفردايل)
    Avon'un davasına bakan aynı y.vşak bu herif. Open Subtitles إنه نفس الشرطي الذي تعامل مع قضيّة (إيفون)
    En azından Avon ve o bana bu kadarını borçlu olduklarını biliyorlardır. Open Subtitles هو و (إيفون) يعتقدون أنهم يدينون لي بذلك القدر
    Jersey'de kendini astığında, bu işi Avon'un hallettiğini söylemeye çalıştı. Open Subtitles الذي حاول قلب (دي) ضد (إيفون) عندما حُبسَ في (جيرسي) ؟
    Yakında New York'a gelecek. Avon şirketi de buradan birkaç blok ötede. Open Subtitles سيكون في نيويورك قريبًا، وشركة "أيفون" بالقرب من هنا.
    Karınızın, konumuz olan kurbanla ilişkisini bitirmedeki başarısızlığı Avon PD'nin arama emri çıkarmasına yetecektir. Open Subtitles فشل زوجتك في انهاء علاقتها مع الضحية في المحكمة سيكون كافيا لشرطة ايفون للحصول على مذكرة تفتيش
    Ve hatalıysam düzelt ki biliyorum düzeltmeyi çok seviyorsun Avon Ezanı konusunda uzmansın, değil mi? Open Subtitles وصححيني لو كنت مخطئاً والذي أعرف أنكِ تحبين فعله ولكنك خبيرة بــ بيرد آفون أليس كذلك ؟
    Tanya'nın kapısını çaldım, ve Avon ürünleri sattığımı sandı. Open Subtitles طرقت الباب تانيا، وفكرت أنني كنت سيدة أفون.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus