"ayıracak vaktim yok" - Traduction Turc en Arabe

    • ليس لدي وقت
        
    • ليس لدي الوقت
        
    • ليس لديّ وقت
        
    • ليس لديّ وقتٌ
        
    • لا وقت لدي
        
    • لا وقت لديّ
        
    • لا أملك وقتاً
        
    • لا أملك الوقت
        
    • لا أملك وقتًا
        
    • لدي الوقت لهذا
        
    • لدي وقت لهذا
        
    • ليس لدى وقت
        
    • ليس لدىّ وقت من أجل
        
    • يوجد لدي وقت
        
    • وليس لدي وقت
        
    Hükümet korumaları yakında gel-... Hayır, Kız kardeşin kaçırılmış! Şakalarına ayıracak vaktim yok şu an. Open Subtitles ليس لدي وقت للمزاح سـأخذ كورنيليا كرهينة و أتجة نحو مركز القيادة
    - Bu saçmalıklarına ayıracak vaktim yok demiştim Silk! Birisiyle görüşüyorum. Open Subtitles أخبرتك، ليس لدي وقت لهرائك أنا سأقابل أحداً
    Cumartesi günü evleniyorum. Buna ayıracak vaktim yok. Open Subtitles أنا سأتزوج هذا السبت أنا فقط ليس لدي الوقت لذلك
    Öğrencinin biriyle. Bu saçmalıklara ayıracak vaktim yok. Open Subtitles بواسطة طالب، اسمع ليس لديّ وقت لهذه الترهات..
    Sana ayıracak vaktim yok. Şehri Vahşetveren'den korumam lazım. Open Subtitles في الحقيقة ليس لديّ وقتٌ لكِ، عليّ أن أنقذ البلدة من العملاق العظيم.
    - Bu katlanılması gereken bir durum. Bu tip küçük şeylere ayıracak vaktim yok. Open Subtitles إنه عبء يجب أن نتحمله لا وقت لدي لهذه الاهتمامات التافهة
    Sahte bir hikayeye ayıracak vaktim yok bunu kolaylaştırıcam Open Subtitles لا وقت لديّ لدرس تاريخ زائف، لذا سأسهل عليك الأمر
    Sadakatsizliğine ayıracak vaktim yok. Open Subtitles لذا لا أملك وقتاً لولاءك المُتواجد في غير محله
    Ve onu tanımıyormuşsun gibi davranma çünkü bu saçmalık ve benim buna ayıracak vaktim yok. Open Subtitles ولا تدّعي أنك لا تعرفه لأن ذلك هراء ليس لدي وقت له
    Bu saçmalıklara ayıracak vaktim yok benim. Open Subtitles - لايمكنني الانزعاج من هذا ليس لدي وقت لهذا الهراء
    Çok iyi! Ama sizin saçmalıklarınıza ayıracak vaktim yok. Open Subtitles أنا آسف ولكن ليس لدي وقت لعبك.
    Bu açmalığa ayıracak vaktim yok çocuk! Open Subtitles ليس لدي وقت لهذا الهُراء ، يا ولد
    Şu anda buna ayıracak vaktim yok, Simon. Dinle. Open Subtitles نعم حسنا ليس لدي وقت الآن سايمون اسمع
    Dell, şu an sana ayıracak vaktim yok. Open Subtitles يجب ان أكلمك ديل,ليس لدي الوقت لمحادثتك الان
    Yeni arkadaşlara ayıracak vaktim yok. İşim başımdan aşkın. Open Subtitles اسمع، ليس لديّ وقت لأصدقاء جدد فلديّ ما يكفيني من المشاغل
    Gözden düşmüş eski siyasetçilere ve bekar hamilelere ayıracak vaktim yok. Open Subtitles ليس لديّ وقتٌ لإهانة امرأة سياسية سابقة وحاملٌ غير متزوجة
    - Bu katlanılması gereken bir durum. Bu tip küçük şeylere ayıracak vaktim yok. Open Subtitles إنه عبء يجب أن نتحمله لا وقت لدي لهذه الاهتمامات التافهة
    Aşırı duygusal hikayelere ayıracak vaktim yok. Ve herşeyin bir bedeli var. Open Subtitles لا وقت لديّ للقصص العاطفيّة ولكلّ شيء ثمن
    Benimde bu tür flört işlerine ayıracak vaktim yok Open Subtitles وأنا كذلك لا أملك وقتاً للغزل!
    İkinci sınıflara ayıracak vaktim yok. Open Subtitles أنا لا أملك الوقت للبقاء مع الدرجة الثانية
    Oyunlara ayıracak vaktim yok Elijah. Ona yaptıkları büyü gün geçtikçe kötüleşiyor. Open Subtitles لا أملك وقتًا للألاعيب يا (إيلايجا)، شعوذَته تزيد سوءًا بمرور الأيّام.
    - Bak dostum, böyle saçmalıklara ayıracak vaktim yok tamam mı? Open Subtitles - انظر يا رفيق ليس لدي الوقت لهذا الهراء , حسنا؟
    Kız kardeşlik dernekleri okuldayken eğlenmek içindir. Bu iyi bir şey ama benim buna ayıracak vaktim yok. Open Subtitles نوادي النساء كلّ شيء عن قضاء الوقت الممتع بينما تكوني في المدرسة وهذا جيد وليس لدي وقت لهذا
    Buna ayıracak vaktim yok. Bir an önce düzeltmeliyim onların batırdığı işi. Open Subtitles ليس لدى وقت لذلك يجب ان ارمم ما فعلوه
    Buna ayıracak vaktim yok. Open Subtitles ليس لدىّ وقت من أجل ذلك
    Üzgünüm ama şu an senin derdine ayıracak vaktim yok, Lily. Open Subtitles آسفة لا يوجد لدي وقت لهذه الدراما الآن يا (ليلي)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus