Gelecek hafta meşgulüz, ama bu akşam zamanınızı ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | إننا مشغولان في الأسبوع القادم لكن شكراً لك على وقتك الليلة |
Pekala, çok teşekkürler Dr. Tompkins, zaman ayırdığınız için. | TED | حسنًا، شكرًا جزيلًا لك دكتور تومكنس، شكرًا على وقتك. |
Bana zaman ayırdığınız için teşekkürler. Rica ederim Bay Bond. | Open Subtitles | لطيف منك أن تعطينى من وقتك أنت مرحب بك ، سيد بوند |
Bana birkaç dakikanızı ayırdığınız için teşekkür ederim. | TED | إذن استمعوا، أنا أشكركم على منحي بعض الدقائق من وقتكم. |
Çok yoğun bir programınız olmasına rağmen, vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لك لتخصيص بعض الوقت لى على الرغم من جدولك المزدحم |
Zaman ayırdığınız için teşekkürler bayan. Bu karşımızda bir şekil değiştiren olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | شكرًا لك على وقتكِ يا سيدتي حسنًا, ذلك يؤكد أننا نتعامل مع متحول |
Tamam, zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | أنتستكونرجل محظوظإذاكانيمكنك . شكرا لوقتك |
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim, Mösyö. Sizi daha fazla rahatsız etmeyelim. | Open Subtitles | أشكرك لمنحنا وقتك يا سيدي , و لن نطيل ازعاجك أكثر |
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً على وقتك الثمين لمجيئك الى مجلس الاباء |
Değerli zamanınızı ayırdığınız için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | أَنا شاكر لك , لـ منحي شيئاً من وقتك لـ مقابلـــتي |
- Geldiğiniz için teşekkürler. - Zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لمجيئك أشكرك على إعطائي جزء من وقتك |
Neyse, değerli zamanınızı ayırdığınız için teşekkürler, o yüzden kısa keseceğim. | Open Subtitles | على أيّة حال، إننا نقدّر أنّ وقتك أقلّ مما يسمح به، لذا سأتطرّق للموضوع مباشرةً |
Zaman ayırdığınız için minnettarım, çok zamanınızı almayacağım. | Open Subtitles | أنا أقدر لك رؤيتي, ولن آخذ الكثير من وقتك. |
Kesinlikle anladım. Zaman ayırdığınız için sağolun. | Open Subtitles | وضحت نفسك بشكل ممتاز شكراً لمنحي بعضاً من وقتك |
Peki. Hayır, anlıyorum. Zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً، لا لقد فهمت شكراً جزيلاً على وقتك |
Tam olarak John Travolta değil henüz ama üzerinde çalışıyoruz, ayırdığınız zaman için teşekkür ederim. | TED | ليس بالضبط جون ترافولتا بعد ، لكننا نعمل على ذلك أيضا ، شكرا جزيلا على ما منحتوني من وقتكم. |
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. | TED | وأودّ أن أشكركم جميعاً على وقتكم اليوم. |
Öncelikle, yoğun takviminizde kızım Katie'ye zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | في البدء أود شكركِ لتخصيص الوقت من جدولكِ المزدحم للعزيزة كايتي |
Temas halinde olacağız. Kaybınız için üzgünüz! Vakit ayırdığınız için sağ olun. | Open Subtitles | سنكون على إتّصال، آسف على مصابكِ، شكراً لكِ على وقتكِ. |
İşiniz başınızdan aşkın gibi zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | انظري، أنت مشغولة بالكثير لذلك شكرا ً لك لوقتك |
Beni görmeye vakit ayırdığınız için gurur duyuyorum, efendim. | Open Subtitles | يكفيني شرفاً إنكَ خصصتَ وقتاً لرؤيتي سيدي |
Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz Bay Holland. | Open Subtitles | شكرًا لك على تخصيص وقت لرؤيتنا يا سيد هولند |
Sizlere çok teşekkür ederim zaman ayırdığınız için. Gayet iyi bir sunumdu. | Open Subtitles | أريد أن أشكركما يارفاق ، لإضاعة وقتكما لقد كنتما رائعين |
Zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا ً لوقتكما |
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | حسناً، شكراً لوقتكِ |
Vakit ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لوقتِكَ. دفتر صكوكي في مكتبِي. |
Zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | وأخبرني أيضا بأنه يتبول علي ثيابه عندما يصبح متوتراً |