"ayakkabımın" - Traduction Turc en Arabe

• حذائي
• حذائى

Peki ayın üzerinde Ayakkabımın izini gördüğünüzde, o zaman ne diyeceksiniz?
لكن حين ترون آثـار حذائي على القمـر مـاذا ستقولون حينهـا ؟

Öldürdüğünüzü sandığınız adam yürüyüş Ayakkabımın deri topuğuyla kafasına vurduğum adamdı.
الرجلالذيإعتقدتأنك قتلته... كان الرجل الذي ضربته على رأسه بكعب حذائي الجلدي

Şuraya bak, Ayakkabımın bağcığı çözülmüş. Bağlar mısın hayatım?
اُنظري هناك، حذائي غير مربوط أتتكفّلين لي بذلك يا عزيزتي؟

Ayakkabımın topuğunu kırdı.Keşişimi kaçırdı. Neden bahsettiğime dair bir fikrin var mı?
كسرت حذائي , وأخذت راهبي هل لديك أي فكرة عمن أتحدث عنها ؟

Aklıma ilk gelen şu oldu "Ayakkabımın içinde ayağımdan farklı bir şey daha var."
اول ماجاء بتفكيرى هو "وجود شيئا ما فى حذائى بجانب قدمى."

Ayakkabımın altı delik. Tamir edebilir misin?
من فضلك ، هناك ثقب في حذائي ، هل يمكن أن تعالجه؟

Ama beni geçmeyin. Bu sabah Ayakkabımın bağı koptu.
لا تعتمد علي لقد كسرت رباط حذائي هذا الصباح

Bu sabah Ayakkabımın içinde çakıl bulduğumda aklıma gelen yeni bir oyun.
إنها لعبة جديدة إبتكرتها هذا الصباح حينما ملئت حذائي بالحجارة تعجبني

Dinle, bir daha Ayakkabımın üstüne kondom giymemi gerektirecek bir işe girmeyeceğim diye yemin etmiştim. - Halâ The Firm'de misin?
أقسمت ألا أعود لعمل مضطر أن ألبس فيه واقيات على حذائي

Tanıdığım erkekler sadece Ayakkabımın tabanını yalamak için yalvaran zavallı küçük domuzcuk olanlar.
الرجال الوحيدون الذين أعرفهم , هم فاشلون مثيرون للشفقة يتوسلونني لأسمح لهم بلعق كعب حذائي

Sağ teki... Ayakkabımın sol teki nerde? ,
هذا حذائي الأيمن،لا يمكنني إيجاد حذائي الأيسر؟

Yıllardır, o şeyi Ayakkabımın altına yapışan sakızları temizlemek için kullanıyordum.
لسنوات كنت أستخدم ذلك الشي لإزالة العلكة من حذائي

Ne yani, gizlice sutyenime mi koyacak yoksa Ayakkabımın altına mı yapıştıracaktım?
ماذا , وكأنني مخفية واحداً في صدري أم ملصقته في أسفل حذائي ؟

O kadar sıkılırdım ki, vajina kayganlaştırıcısını Ayakkabımın altına sürüp, buz patenindeymişim gibi yapardım.
أصبت بالضجر الشديد، أخذت دهن مهبلي على قاع حذائي وتظاهرت أني أتزحلق على الجليد

Geç kağıdım pantolonumun cebinden kayarak Ayakkabımın içine düşmüştü.
إتضح أن إذني وقع من بنطلوني ودخل في حذائي

Birisi kilise Ayakkabımın topuğunu parçalamış.
حسناً, أحداً ما قام بمضغ كعب حذائي المخصص للكنيسة

Ayakkabımın içinde bir taş var. Sen onu çıkartabilirsin.
عندي حجارة في حذائي أنت تستطيع إزالتها

Ayakkabımın üzerine oturmayı çok severdi.
ويحب أن يجلس على حذائي كثيراً.

bu yanlış,tamamen yanlış odamın dağınık kalmasını istiyorum Ayakkabımın bir tekinin burada diğerinin de orada olmasını kimin takılıp düşeceğini görmek istiyorum !
-هذا خطأ ، خطأ تماما أحب أن تكون غرفتي غير مرتبة أريد فردة من حذائي أن تكون هنا والأخرى هناك

80 dolarlık ayakkabı mı? Ayakkabımın altındaki sakız.
انه مثل قطعة العلكة الاصقة بأسفل حذائي

Seni velet! Ayakkabımın içine ne koydun?
ايها الاحمق الصغير ماذا وضعت فى حذائى ؟